Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
"Seninleyim, senin için, senin uğruna... Ne düşünürsen düşün ama şunu bil; Ben seni sevdim. Korel Erezli seni sevdi, sana aşık oldu, seninle yaşadı ve seninle öldü."
♦ Bazı şeyler ancak insanların arasındaki sessizlikte ortaya çıkar.
♦ Sakince sevebilmek, tereddütsüzce güvenebilmek, kendinle dalga geçmeden umut edebilmek, cesur davranabilmek ve enerjin tükenmeksizin zor işler başarabilmek kolay değildir.
♦ Neticede, benim istediğim hayatımı hissederek yaşamak. Gerçekten hayatının içinde olmaktan, adım
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam bitirdikten sonra yorumları okudum, fikirdaşlarım çok. Evet şu Forrest Gump meselesinden bahsediyorum. Ana karakter Allan biraz saf gibi, herkes gibi değil ve yaşadığı olaylar o kadar gerçek dışı ki o da filmle benzeşmelerini ortaya çıkarıyor.
Kısaca
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam bahsetmem gerekirse 2 şekilde ilerliyor. Bir şu an , birde geçmiş.
Şu an: Başkahramınız Allan huzurevinde kalıyor. 100 yaşını kutlamaya saatler kala odasının penceresinden ev terlikleriyle kaçıp otogara gitmesi ve orda başkasına ait valizin başını beklerken otobüsünün gelmesi ve valizide alıp bilinmeyene yaptığı yolculukla başlayan absürd olaylar silsilesi şeklinde ilerliyor. Ama çok sürükleyici, yer yer komik, suçlusu olamayan cinayetler, bombalar, akıldan çıkmaz replikle...
Geçmiş: Allan' ın doğumundan şu ana kadar yaşadığı olaylar. Ki bu olaylar öyle herkesin yaşayacağı türden değil. Bir de olayları yaşadığı karakterleri görünce vayyyy be demeden geçemiyorsunuz.
Allan dünyayı değiştirmek için attığın adımlar unutulmayacak kadar büyük, sen çok yaşa
Bittikten sonra şunu hissettim hani ortamda hiç durmadan konuşan tipler olurya. Geçmişten şu andan bahsedip biraz kafanı şişirirler ama yinede merakla dinlemek istersin. İşte öyle bi deneyim oldu.
.