Cevher-i dil gah handan gah ceng ü gah sulh Böyledir ahval-i devran gah ceng ü gah sulh (Gerçekte murat edilen şey, asli kişilik özüdür. Sanma ki insandan kasıt şekil ve şemaildir.)
"Mutlak bir gerçeklik vardır ki 'İyiler, daha doğrusu bize iyi olarak sunulan karakterler, daima kazanır.' Bu da en büyük ödüldür. Bu çizgi filmlerde kazanma ile biten mutlu son esastır. Çizgi filmler demiş olsam da aslında bu durum tüm çizgi filmler için geçerli değil. Daha çok Batı tarzı çizgi roman ve çizgi filmlerde durum böyledir. Doğu'da hep mutlu son olacak, hep ana kahraman kazanacak diye bir kural yoktur. Çocuklar için yapılan animelerde bile kahraman kaybedebilir, hatta ölebilir. Bu içinden çıktığı toplumun etkisiyle böyledir. Tarihleri boyunca içinde yer aldıkları savaşlar, sık sık maruz kaldıkları doğal afetler, iyileri kayırıp kötüleri yok etmez. Yıkım herkes içindir."
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
"Böyledir bu, çünkü Allah, gerçektir ve şüphe yok ki ondan başka neyi çağırırlarsa boştur, aslı yoktur ve şüphe yok ki Allah, pek yücedir, pek büyüktür." Hac/62
Sayfa 357Kitabı okudu
"Böyledir bu, çünkü Allah, gerçektir ve şüphe yok ki ondan başka neyi çağırırlarsa boştur, aslı yoktur ve şüphe yok ki Allah, pek yücedir, pek büyüktür." Hac/62
Sayfa 357Kitabı okudu
Nasıl Düşünürsen Öyle Görürsün
Fakat şu hakikati de itiraftan geri durmamalıdır ki eğer kızın aslı Çingene olmasa, faraza bir Ermeni kızı olsa da bu yılışıklıkları etseydi mutlaka Davut Bey'in gözüne bu kadar batmazdı. Biçare Ziba'dan her durumda Çingenelik beklendiği için her ne yapmış olsa ve hatta mahcup kızlarda bulunamayacak ölçüde kibarca davransa bunu da yapmacıklığı dolayısıyla bir Çingenelik sayarak uğraşıp ayıplayacakları bellidir. Dünyanın hali böyledir. İnsan bir şeyde iyilik görmeye çalışırsa mutlaka görülecek fenalıkları görmezlikten gelerek gözleri hep iyilikleri göreceği gibi, şayet bir şeyde fenalık bulmaya çalışacak olursa o şeydeki iyiliklerin hiçbirisini göremez. Her ne görse hep fena olarak kabul eder. Davut Bey zavallı Çingene kızı için bedbin olursa dokuz on gün içinde görülen gelişmeyi fark edebilir mi?
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası, Davut Bey, ZibaKitabı okudu
Bil ki; tembelliğin baskın olduğu kişi için mücâhede ve riyâzetle uğraşmak, nefis terbiyesi ile meşgul olmak ve ahlâkı güzelleştirmek için gayret göstermek ağır gelir. Onun nefsi kusurlu, eksik ve pisliğe bulaştığı için, bu mücâdeleyi vermesine müsamaha göstermez. O kişi ahlâkın değişmeyeceğini, insanın doğasının değişmesinin mümkün olmadığını
Reklam
Kalbini bir mezarın altında bırakan kimse eskisi gibi olmaz; mezara çiçek ekmeyen kimse bunu anlamaz. Canlar çürür, çiçekler yeşerir; hayat bazen böyledir. Kimseyi mezarın altına terk etme eğer terk ettiysen de onu yalnız bırakma.
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Hayat böyledir. Hiç hazır değilken, işte tam o anda, yakalar insanı. Yakar, yıkar, üstünden geçer.” Alıntıda da bahsettiği gibi hayat Feray’ı hiç tahmin etmediği anda yakalıyor, yakıyor, yıkıyor.. Hayaller kuran, şarkı söyleyen, üniversite de okuyan bir kadınken hiç beklemediği anda bir adam karşısına çıkıyor Feray’ın. Mutlu olacağına inandığı bir adam.. Ayaklarının kesileceğini düşünüyor ama tam tersi kolu kanadı kırılıyor Feray’ın, şarkı söyleyen nefesi kesiliyor.. Zeynep Kaçar, yıllardır ülkemizde devam etmekte olan bir sorunu ele alıyor. Tarikatlar ve kadınlara olan yaklaşımları. Evet Feray’da böyle bir ortamda buluyor kendini yıllarca zamanda yok oluyor ta ki yok olmaktan korkmayana kadar.. Kitabın sonu çok yetersiz kaldı merak ediyorum aslında devamını keşke devam kitabı olsa. Ben çok çok beğendim kurgusu ve dokunduğu yer çok ağırdı..
Yalnız
YalnızZeynep Kaçar · Doğan Kitap Yayınları · 2021907 okunma
Manadan uzak bir anlayışın hüküm sürdüğü modern zamanlarda kendimizi bulmanın yolu gelenekten geçer. İnsan kendini, ashnı, hakıkati bulmak istiyorsa zamanın ne olduğuna bakmaksınız geleneğe sarılmak mecburiyetindedir. Bizim zengin bir irfan geleneğimiz var ancak “Gelenek” demek geçmişte kalmış örfler, âdetler demek değildir. Asli manası itibarı ile gelenek, “sünnetullah” ve “âdetullah” demektir. Ben kendimi “anti-modernist” olarak tanımlarım ama böyle söylemekle beraber asri kazanımların karşın değilimdir. Zamanın getirdiklerinden istifade ederim ve bu gelenekten beslenmeme engel olmadığı gibi onu inkâr etmeme de yol açmaz. Silsileye tâbi olarak gelen bir düşünce şeceresi vardır ve bızım hakikatten beslenen, zamanla kayıtlı olmayan geleneğimiz de böyledir. Bizim bu topraklardaki tecrübemiz 1071 ile başlar. Hatasıyla sevabıyla, birtakım darbeler yediyse de Allah'ın izniyle hâlâ sürmektedir. Gelenekten kastımız budur. Zaten bütün sosyal bilimler kitaplarında Gelenek, ferdlerin önceki kuşaklardan devraldığı ve bir şekilde gelecek nesillere aktardığı maddi, manevi, kültürel, dini düşüncelerin ve kurumların toplamı olarak tarif edilir. Bu açıdan gelenek müşterek bir geçmiş ve gelecekteki beraberlikler için şarttır. Cemiyetin böylesi müşterek hissiyatı aslında milli kimliğin oluşmasında en temel harçtır.
Dünya kurulduğundan beri bu böyledir. Sağlıklılar ve hastalar, zenginler ve yoksullar vardır. Yoksulluk azaltılabilir, zenginliğin dağılımı daha adil olabilir, bencillik, kazanç iptilası ve para hırsı frenlenebilir ama yeteneksizlerden dahi yaratılamaz, müziğe yatkın olmayanlara insan ruhunda tanrısal müziğin var olduğu öğretilemez ve para hırsı olanlara, bu iki patisiyle tuttuklarını tıkınıp duran hamsterlara, cömertlik terbiyesi verilemez.
Sayfa 186 - Yapı Kredi Yayınları, 9. Baskı, Eylül 2023
Reklam
“Dünya kurulduğundan beri bu böyledir. Sağlıklılar ve hastalar, zenginler ve yoksullar vardır. Yoksulluk azaltılabilir, zenginliğin dağılımı daha adil olabilir, bencillik, kazanç iptilası ve para hırsı frenlenebilir ama yeteneksizlerden dâhi yaratılamaz, müziğe yatkın olmayanlara insan ruhunda tanrısal müziğin var olduğu öğretilemez ve para hırsı olanlara, bu iki patisiyle tuttuklarını tıkınıp duran hamsterlara, cömertlik terbiyesi verilemez.”
Sayfa 187 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“O beni seviyordu. Bu daima böyledir: Bir taraf diğerinden daha çok sever. Fakat sevenin işi daha kolaydır. Sen kocanı seviyorsun; o nedenle, bu yüzden acı çekiyor olsan bile, işin daha kolay. Oysa ben, ruhen bana hiçbir suretle temas etmeyen bir duyguya katlanıyordum. Bu çok daha zor. Ben bunu yaptım, bir ömür boyu; ve gördüğün gibi hâlâ buradayım. Hayatta bundan fazlası yoktur. Başka bir şey isteyen çılgın bir hayalperestdir. Ben asla öyle olmadım Öte yandan senin durumun daha iyi, inan bana. Sana neredeyse imreniyorum.”
Sayfa 37 - Yapı Kredi Yayınları, 9. Baskı, Eylül 2023
Herkesin tercihleri birbirini bitirdi; insanoğlunun doğası böyledir,Minel. Ölümden korkmadığını söyler ama ellerine bir ip verildiğinde ilk başta karşısındaki kişinin boynuna dolarlar.
Sayfa 711 - Korhan ErezliKitabı okudu
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Resim