FELAKETİN ESTETİĞİ
Negatiflik, hayatın Can verici kuvvetidir. güzelin Özünü de o biçimlendirir. zayıflık, kırılganlık ve kırılmışlık güzelin asli unsurlarıdır. güzel baştan çıkarma gücünü bu negatifliğe borçludur. sağlıklı olan, Güzel'in aksine Baştan çıkartamaz.
İslâm, hayatın kuruluşu ya da sürdürülmesi açısından emeği(sosyalizm) ya da arzuyu(kapitalizm) öne almaz ; dolayısıyla da temel belirleyenler üretim ya da tüketim değildir.Öne alınan ise cehd/ve Cihad'dır.Dolayısıyla hayat bir üretim ve tüketim döngüsüne endekslenemez.Aksi halde bu eksen, insanı kendi döngüsüne bir işlev haline getirir.Oysa aslolan, herşeye rağmen insanın asli konumunu, yani özerkliğini koruyabilmesi ve hattâ özgürleşebilmesidir.Bu ise aile gibi tabi yapılarda ve cemaat gibi bilinç toplumlarında sürdürülebilecek bir imkandır.Ancak bunun için de ailenin olsun, cemaatin olsun, kendi içine kapalı toplumsal yapılar haline gelmemesi gerekir.Aksi halde bu kez insanın özgürlüğü bu yapılar tarafından baskı altına alınarak tehdit edilir.Daha doğrusu kapalı ve adeta örgütsel bir yapılaşma içerisinde olan aile ve cemaat toplumlarının da son tahlilde devletten (devletlû egemenlik mantığından) fazla bir farkı kalmaz.
Sayfa 139 - Mana Yayınları 1.baskı
Reklam
“Dünya hayatı, bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir...” (58) şeklinde, bu geçici hayatın insanı meşgul eden ve hızla akıp giden yönüne vurgu yapan pek çok âyet vardır. Gazâlî bu âyetlerden biri olan “Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir.”
Sayfa 501Kitabı okudu
“Ama aslında hep yalnızdın... “Büyürken ne çok sevgi sözcükleri işittin, “Ne kadar özgür uçurtmalar uçurdun gökyüzünde, “Sahicisinden ne kadar çok oyuncak eskittin... “Ama hiç biri senin bir parçan değildi; “Senden uzak, senden ayrı bağımsız nesnelerdi. “Büyüdün, geliştin, yaşamın en güzel çağında şöhrete, paraya, arkadaşlara, dostlara
Sayfa 138Kitabı okudu
DERDIYLE DERTLENECEK İNSANI BULUNCA
İnsanoğluna hayatın anlamı hakikate erdiği zaman değil, sadece ve sadece derdiyle dertlenecek insanı bulunca âyân olur. Sizlere bu doğruyu hatırlatarak kendimize dert edinmemiz gereken şeyin doğruları bulmak, doğruların farkına varmaktan önce doğru hakkında endişelenmemizin tasdikini sağlayan kişiyi tanıma çabasına dalmak olduğunu söylüyorum.
Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.
Reklam
Kentinn Bütün Kadınları..
Bu gece kentin bütün kadınları ağlamış. Hiçbiri gizleyemiyor gözyaşı izlerini.. İster birkaç saniye, ister yıllar önce akmış, hangi yeraltı ırmağına karışmış olursa olsun..
Everest Yayınları
“Çok güzelsin. Çok güzel. Harika bir yaz geçireceksin. Asla unutamayacağın bir yaz olacak.” İşin aslı, Susannah haklıydı. Asla unutmayacağım bir yazdı bu. Her şeyin başladığı yazdı. Güzelleştiğim yazdı. Çünkü ken­dimi ilk defa böyle hissediyordum. Yani güzel hissediyordum. Bu yaza kadar her yaz, olayların farklı olacağına inanıyordum. Hayatın farklı olacağına. Ve bu yaz, sonunda farklıydı işte. Ben farklıydım.
Sayfa 20 - Artemis Yayınları
Son devrin Diyanet İşleri başkanlarından Ahmet Hamdi Akseki de evrim meselesini şöyle değerlendirir: “... Ahadis (hadisler) ve asar (selef âlimlerinin sözleri) ile ayat-ı kerimenin heyet-i umumiyesinden bilistidlal Hz. Âdem'in ilk insan ve ilk peygamber olduğuna ve topraktan yaratıldığına itikad ediyoruz. Cumhur-u müsliminin ve Ehlisünnetin
Sayfa 375Kitabı okudu
Bu hayatın sana öğrettiği en önemli ders, inandığın yalanların bir gün gerçekleşeceğidir.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.