Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı Güven

Aslı Güven
@asliguven67
1995
30 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Duymak istediğin şeyin kimden geleceğini bilemezsin.
Sayfa 258 - JoleneKitabı okudu
Reklam
Seni o kadar çok seviyordum ki bu bana acı veriyordu. Yatağa uzandığımda seni korkunç şekillerde kaybettiğimi düşünürdüm. Hastalıklı bir şey bu, değil mi? Ama öyle yapıyordum. Seni o kadar çok seviyordum ki seni kaybedeceğimi ya da kendi yok oluşumu düşünmem gerektiğini sanıyordum. Sen de beni öyle mi seviyordun?
Sayfa 243 - MichaelKitabı okudu
Korkan bir erkekle uğraşmak hiçbir zaman kolay değildir.
Sayfa 110 - MilaKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazı şeyleri en iyi sakin zamanlarda, bazılarınıysa fırtınada öğrenirsiniz.
Willa CatherKitabı okudu
494 syf.
·
Puan vermedi
·
160 günde okudu
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer
8.6/10 · 86,1bin okunma
Reklam
“Ben seni dünyanın öteki ucuna da gitsen izlerim, Leyla.”
Bu gece, Tarık’ın yanında olmak bile başlı başına bir lütuftu. Onun burada olduğunu bilmek, bedeninden yayılan ısıyı hissetmek, onun yanında, başları birbirine değerek, sağ eli onun sol eline kenetlenmiş yatmak bile bir nimetti.
Sırrını rüzgâra fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın.
“Seni özledim.” Bir duraklama oldu. Sonra Tarık yüzünde yarı sırıtır yarı dudak büker bir anlamla ona döndü. “Neyin var senin?” Hasena, Çiti ve ben bu iki sözcüğü birbirimize karşı kim bilir kaç kez kullanmışızdır, diye düşündü Leyla. İki üç gün birbirimizi görmesek, kolayca, hiç duraksamadan söyleriz: Seni özledim, Hasena. Ah, ben de seni çok özledim. Tarık’ın suratındaki ekşimeye bakılırsa, oğlanlar bu açıdan kızlardan farklıydı. Onlar dostluklarını bir gösteriye dönüştürmüyordu. Bu tür sözler etme dürtüsü, ihtiyacı hissetmiyorlardı. Leyla ağabeylerinin de aynen böyle davrandığını tahmin etti. Oğlanların, dostluklara da güneşe davrandıkları gibi davrandığını anlamaya başlamıştı: varlığını tartışılmaz, mutlak kabul etmek, parlaklığının tadını çıkarmak, ama üzerinde kafa yormamak.
Reklam
Raşit’in onunla bu şekilde konuşmasına katlanmak kolay değildi; küçümseyen, hor gören, alay eden tavrına, hakaretlerine, yalnızca bir ev kedisiymiş gibi kızın yanından geçip gitmelerine.
Meryem elleri dizlerinin arasında, kanepede yattı, camın önünde girdap gibi dönen, çevrilen tipiyi seyretti. Aklına Nana’nın bir keresinde söylediği şey geldi; her bir kar tanesinin, dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu. Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor, bulutlar halinde toplanıyor, sonra minicik parçalara bölünüp sessizce aşağıya, insanların üstüne yağıyordu. Bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi, demişti. Başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın.
204 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.