Gerçek Bir Dişi
Gerçek bir ‘dişi’ seçilmez, erkeğini seçer. Çünkü ona ilerde bir çocuk doğuracaktır. Ve bir kez çocuk oldu mu, artık ömür boyu o erkekle bağı kopmayacaktır. Bir gün boşansalar bile, çocukları için bir araya gelmek durumundadırlar. Öyleyse kadın, erkeğini çok dikkatli seçmelidir. Bu seçimin bir tek altın kuralı vardır: Duygularını tam olarak ona akıtmadan önce doğru flört tekniklerini uygulayarak, ilişkisini aşka dönüştürme potansiyeli olup olmadığını anlamak. Bundan emin olana kadar, kadın sosyal flörtünü sürdürür, dikkatini tek bir erkeğe vermez.
Sayfa 200
Gerçek bir dişi, eğer aşk istiyorsa, kudretli bir erkeği seçer ve ilişkisini aşka programlar. Kendi doğasında hareket eder. Ve aslında hep bilinçaltımızda yargıladığımız dişilik duygu ve eğilimlerimizi sevip benimseyebilsek ve hakkını verebilsek, hep doğru ilişkileri kuracağız.
Sayfa 199
Reklam
Kudretli Erkek
Gerçek kudret, özgüvenden gelir. Özgüven ise, bilinçaltında kadınlara ya da kendi rolüne karşı korku ya da kalıplarını silebilmiş erkeklerde bulunur. Ama özgüven, kendini beğenmişlik, kadınlara acı çektirecek kadar bencillik yapmak değildir. Özgüvenli bir erkek, karşısındaki kadını önemser. Ona alçak gönüllü davranır. Başarılarını, hayatını alçak sesle yaşar. Bağlanma korkusu yoktur. Ama bağımlı da olmaz• Sorumluluk alabilir. Yetersizlik, başarısızlık, yüzleşme ve ölüm korkularını çok küçültmüştür. “Bu kadınları memnun etmek mümkün değil arkadaş!” demek yerine artık kendi kadınının ne istediğini bilen oluştur. Kendi değerini anlamak için sadece bedensel çapkınlıklar yapmaya ihtiyacı kalmamıştır. Hâlâ annesine bağımlı değildir. Ama onunla içsel savaşını da bitirmiştir. Zaten bir erkek annesiyle duygusal ilişkisini bağımsız bir sevgi haline dönüştürebildiğinde, hayatındaki tüm kadınlarla olan ilişkisini de çözer.
Sayfa 200
Gerçek bir dişi, alt yazılarla konuşur. Bilin ki erkekler de sizi söylediğiniz düz cümlelerle değil, davranışlarınızın alt yazılarını okuyarak ve kritik anlardaki seçimlerinizle algılayacaktır.
Sayfa 197
Eğer bunlar olmuyorsa, çoğunlukla karşımızda avcı olmayı bilmeyen ya da korkan, dişi bir adam olabilir. Eril bir kadınsanız ve dişileşmeyi düşünmüyorsanız, bunda da bir problem yoktur. Ama erkek sistemli olarak kadına yaklaşıyorsa, oyun güzel başlamış demektir. Bu, her iki tarafı da çok yüksek bir mutluluğa taşır. Ama genelde, erkek tam kadını elde ettiğini düşündüğü anda kendini geri çekecektir. İstisnalar olabileceğini aklınızda tutun. Ama eğer erkek geri çekildiyse hiç panik yapmayın. Kendi hayatınıza ve etrafınızdaki diğer erkeklere odaklanın. Gerçek bir dişi olduysanız, zaten kaybetme korkunuz olmayacağı için, kendi hayatınızın tadını sonuna kadar çıkartabilirsiniz. Eğer uzaklaşma döneminde erkek saygısızlık yapıyorsa, sınırlarınızı hemen çizin. Yoksa sizi değersiz görmeye başlar ve öyle de davranır. O anda yapabileceğiniz en güzel şey, ona onun hareketleriyle birebir kopyalayarak cevap vermektir. Bu onun da en kolay anlayabileceği dildir. Çünkü oturup ilişki problemlerinizi düz bir şekilde konuşmanızın bir yararı yoktur. Erkek duyguları hakkında konuşmakta, kadın kadar başarılı değildir. Yaradılışı gereği ilişki hakkındaki konuşmalarında iki şey gerçekleşir: Erkek duygu arasında kaybolur ve üçüncü cümlenizden sonrasını dinlemez. Böyle iletişim sol beyinden çıkar ve bu da erildir. Erkeğin bilinçaltı bunu bir saldırı olarak algılar. Karşı saldırıya geçebilir ya da tamamen kapanabilir.
Sayfa 195
İlişkilerin son dönemde ne kadar farklı olduğunun altını çizmek istiyorum. Eskiden erkekler hoşlandıkları kızla hemen evlilik düşünmek zorundaymış. Şimdi öyle değil. Birden fazla kadın erkeğin peşinden koşuyor. Onu için kavga ediyor. Rekabet ediyor. Yatakta marifetlerini sergiliyor. Yine de terk edilmekten, bir gün ansızın her şey iyi gidiyor zannederken, bir daha aranmamak üzere bırakılıyorlar. Öyleyse ne yapmak lazım? Oluşan yeni ilişki dinamiğinde artık kadının sadece kadın olduğu, bakire olduğu ya da yatakta harika olduğu için erkek o kadın ile evlenmiyor. Bambaşka bir alanda hâkimiyet kurmayı öğrenmesi gerek. Dişiliğini ve bunun getirdiği gücü yeniden keşfetmesi ve ilişkiye istediği yönü verebiliyor olması gerek. Erkekler ilişkiyi bir oyun gibi görürler. Kızlar ise ilerde kuracakları yuvaya, potansiyel olarak doğuracakları bebeğe odaklanır, güven duygusu ararlar. İşte Âdem ile Havva'nın birbiriyle bütünleşmesini, aşkı bulmalarını engelleyen en önemli yapısal fark budur. Öyleyse, kadının biraz daha oyun oynaması, erkeğin ise daha çok güven vermesi ve sorumluluk alabilmesi lazım. Her iki taraf da âşık olabilmek için hayranlık, heyecan, merak, tutku, şehvet, şefkat duygularının tetiklenmesine ihtiyaç duyar. İlişkinin ilk başlangıç döneminde her iki taraf da kendini ve kartlarını hemen açmamalı. İlişkinin ilerleme hızını erkek takip ederse, kendini daha fazla avcı gibi hissedecektir. Bu da dişi olmayan, yeterince özgüvenli bir erkeği hayatınıza getirecektir.
Sayfa 194
Reklam
391 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.