Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ne olur, bana söyleme! Aman ha, söyleme! Demokrasi adına halk dalkavukluğundan bıktım usandım artık! Bütün kurumlarıyla işlemeyen bir demokrasi neden kutsal inek olsun? Şöyle söyleyeyim, düşün bak, eğer basın bir tekeller basınıysa, işbirlikçiyse ve sen bu basına karşı çıkıyorsun, demokrasi var diye, böyle bir basının özgürlüğünü nasıl savunursun? Çayırtepe Karakolu'nda senin başına gelenleri askerlere yükleyip, rahatlayacak kadar safdil olamazsın, dökülen her damla kandan başta Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan, o dönemin bütün sivil siyasileri sorumludur! Bir başbakanın icrası, on yedi yaşında bir çocuğun boynuna geçirilen iple sonuçlanıyorsa, o adam hiçbir şey yapamıyorsa, intihar etmesi gerekli değil midir? Yok, böyle gergedan derisi yüzsüzlüğü! Hıyanet özgürlüğü diye bir şey olamaz. Diyorum ya, çıkarcı'bir değerlendirmeyle SHP açısından baktığım zaman da anlamıyorum! Şöyle ya da böyle temizlenmiş bir siyasal arena var. Neden tertemiz başlayamayasınız? Neden gidip yine o adamların popolarına giresiniz? Neden pisliğe bulaşmamış kadrolara şans tanımazsınız? Bu 'asr-ı saadet' yutturmacası nereden çıkıyor?
Sayfa 289Kitabı okudu
Ne ola başımda tacım gibi görürsem daim Kadem-i naşk-ı pakini ol Hz.Resul'ün Gül-i gülzar-ı Nübüvvet o kadem sahibidir Ahmed Ağa durma yüzün sür kademine o gülün
Reklam
Bugün Topkapı Sarayı'nda Mukaddes Emanetler Dairesi'nde korunmakta olan nice kumaş bulunmaktadır. Bunlardan kimisi Kabe örtüsü, kimisi Hücre-i Saadet'in kisveleri, kimisi de bizzat Kainatın Efendisi'ne(sas) ait sanduka örtüleridir. O mukaddesatın tozuna kurban olanlar, kumaşını da ihmal etmemişlerdir.
Sayfa 105Kitabı okudu
İstanbul'dan gönderilen ekip hiç de öyle boş kişilerden değildi. Vazifelerinin ağırlığının farkındaydılar. Kainatın Efendisi'nin(sas) türbelerindeki inşaat faaliyeti için şöyle bir karar aldılar: Kubbe-i Hadra'nın inşasında, Peygamber Efendimiz'e(sas) madden bu kadar yakın bir halde çalışırken dünya kelamı konuşmamalıydılar. Bu faaliyet sırasında malayani hiçbir konuşmayı yapmamaya karar verdiler. Peki nasıl anlaşacaklardı. Aralarında bir dil oluşturdular, "Sen bana tuğlayı uzat yerine Allah de! Ben çekici uzatırken Lailaheillallah diyeyim. Sen sıvayı uzatırken Subhanallah diye seslen...
Sayfa 110Kitabı okudu
Kabr-i Saadet hücresine dahil olduğum vakit dimağım, ömrümde hissetmediğim gönül alan but kokunun tesirinde kaldı.
İmam SemhudiKitabı okudu
Bir saray hizmetçisinin kabri ile bir padişah annesinin kabri ile bir padişah annesinin kabri yan yana olabilir miydi? Böyle bir manzaraya dünyanın hangi modern ülkesinde rastlanırdı?
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Melek Ahmed Paşa'nın şahsi mal varlığı, hatim indirme, salavat getirme, yetim giydirme,yoksul doyurma karşılığı büyük bir kulluk şuuru içinde dağıtılır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Bu dünyanın en lüks otellerinin inşa edildiği,denize nazır yeşil cennetin adı Yıldız Ormanları'dır ve buradaki ağaçlar Abdülhamid Han tarafından diktirilmiştir. Sonradan Yıldız Sarayı'nın etrafını da botanik bahçesine çevirterecek, hatta bu hayvanat bahçesi bile kurduracaktır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Bir deprem sırasında herkesin panik içinde kaçtığı anlarda metanetini koruyabilmesi,dev avizenin toplantı sırasında düştüğünde yerinden bile kalkmayışı, kendisine Cuma namazında suikast düzenlenmesinden hemen sonraki Cuma'ya gelebilmesi Abdülhamid Han'ın cesaretine dair birkaç numunedir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Abdülhamid Han'ın ilginç bur yanı da gençliğinde başladığı disiplinli yaşantısını ömür boyu devam ettirebilmiştir olmasıdır. Sabahları erken kalkar, soğuk su ile banyo yapar,biraz yürüyüşten sonra işlerinin başına geçerdi. Ortalama 16 saat çalışır ve yatmadan önce kitap olur ya da okuturdu. Sade giyinir,şatafatlı törenlerden nefret ederdi. Yerli malı kullanmaya dikkat eder, kendi kumaşlarınızdan diktirdiği kiyafetleri tercih ederdi.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
At üzerinde şehre girmek o şehrin fatihi anlamına gelirdi. Başta Fatih Sultan Mehmed olmak üzere birçok Osmanlı padişahı, fethedilen şehirlere, şehrin surlarının ana kapılarından at sırtında giriş yapmışlardır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Günümüz İstanbul sokaklarında artık ne atlar dolaşıyor ne de Üsküdar Çiçekli'de bir At Evliyası var. Ama Topkapı Sarayı'nda bütün bu anlatılanlara sebeb olan Süslü Kır'ın minyatürü ile mezar taşı hala muhafaza edilmeye devam ediyor.
Sayfa 183Kitabı okudu
Sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur Sadikhane belki ol bu alemde dildar olur Yar olur ağyar olur dildar olur serdar olur
Sayfa 189Kitabı okudu
Bugün Topkapı Sarayı'ndaki Hazine Dairesi'nde, içine konulduğu vitrinde siz ziyaretçilerini bekliyor; hırslı bir zalim ile onun önünü kesen bir adanmışın arasında yaşananları anlatmak için...
Sayfa 205Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.