352 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle kitabın ismine değinecek olursak George Orwell dostu Julia Symons a kitabı 1948 yılında tamamladığım için son iki hanesini değiştirerek 1984 yapmaya karar verdim demesiyle açıklanıyor. Yaşanan büyük savaşların sonunda dünya üç kutuplu bir yapıya bürünmüş olup,Okyanusya,Avrasya ve Doğu Asya birbiriyle sürekli savaş halindedir.Büyük birader isimli liderleri ve iktidarda ingsos(ingiliz sosyalizmi) partisiyle Okyanusya tam bir korku ve baskı yönetimi olmuştur.Özel hayat ortadan kalkmış,tele ekran adında bir aletle insanların evleri her an gözlem altındadır. Hep sizi izleyen gözler ve sizi sarıp kuşatan o ses.Siz uyurken uyanıkken,yemek yerken,çalışırken yada banyo da kaçış yoktu. Kafanızın içindeki birkaç santimetreküp dışında hiç bir şeye sahip değildiniz. İnsanlar düşünceden yoksun robotlar gibi hareket etmeye zorlanmaktadır.Hatta öyle ki yaptığınız,yapmadığınız ve düşündüğünüz her şey suç olarak görülür.Düşünce suçu ölümü gerektirmez çünkü düşünce suçu ölümün kendisidir. Ana karakterimiz olan Winston Smith, sistemi içten içe sorguluyor.Çıkış yolu aradığı günlerde önce Julia ile tanışması,sonra sisteme karşı harekete geçeceği sırada O Brien ile geçen diyalogları hayatını tümden değiştirir. Tüm zamanların kitabı olmayı fazlasıyla hakediyor. Geçmişte ve günümüzde yaşanan siyasal olaylar göz önünde bulundurulursa ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır. Keyifli okumalar…
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019164bin okunma
Nakşi Şeyhi Nazım Kıbrısi: "Prens Charles İslam dinini seçmiş bir mümindir, sünnet olmuştur, tarikatımıza bağlıdır, dinimizi seçmesinden sonra Hüseyin Charles adını almıştır. Kraliyet ailesindeki tüm erkekler Müslümandır ve sünnetlidir. Zaten İngiliz Kraliyet ailesi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) 40. göbekten torunlarıdır" diye demeçler yayımlıyor ve daha sonra İngiliz İstihbaratı bu yayınları Güney Asya ve Batı Afrika'daki Müslümanlar arasında dağıtıyordu.
Reklam
Bak, Asya, bak kuğu kuşlarına bak!
Sayfa 30 - Elips yayınlarıKitabı okudu
Mukan Kağan da devletinin düşmanı Juan-juanların artakalanlarına saldırmaya devam etti. Kendilerinden önce yakla­şık iki asır Orta Asya'nın en büyük gücü olan bu kavmin izlerinin tamamen silinmesi Gök Türklerin kağanlığının sağlam bir temele oturması için gerekliydi. Ancak bu sayede Gök Türkler Orta Asya bozkırlarında herkesin kabul ettiği
Kadın bir eliyle resmi uzatıyor ve konuşmaya başlıyor, öteki elinin işaret parmağını da büyük bir öfkeyle vuruyor kağıda: -Bir yol bir eve çıkıyor, evin kapısı ve pencereleri açık, gökyüzü masmavi ve güneş bütün ihtişamıyla parlıyor!... Senin manzaranda niye hava kirliliği ya da bulut yok? Nerede kafamıza Asya virüsleri sıçan göçmen kuşlar? Nerede radyasyon, teröristlerin patlattıkları bombalar? Bütünüyle gerçekdışı bir resim bu...
Sayfa 10 - SelKitabı okuyor
ABD güdümünde Türkiye önderliğinde bir Dünya İslam Birliği kurulacak olursa, Amerika Ortadoğu'daki Müslüman ülkelerle Asya'daki Müslüman Türk Cumhuriyetlerinin tüm yeraltı ve yerüstü varsıllıklarını kendi avucunun içinde tutabilecek; öyle ki Avrupa Birliği ve Rusya bu yörelerde Amerikan çıkarlarına aykırı bir biçimde özgürce at oynatamaz olacaktı. Bunu sağlamanın biricik yolu Türkiye'nin ivedilikle bir din devletine dönüşüp Ortadoğu ve Asya'daki Müslüman ülkelerin başına geçerek, ABD güdümünde bir İslam Birliği kurmasıydı.
Reklam
464 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bahar Aksoy, çocukluk hayallerini gerçekleştirmiş, başarılı bir asker hem de bordo bereli olmuş ve ilk görev yerine gelmiştir. Ancak Üsteğmen Yağız Pala, bin bir uğraş ve hakkı ile geldiği yeri Bahar için daha da zor bir hale getirmiş ve onu timinde istememiştir. Birbirlerini tanıyıp, ön yargılarını yıktıklarında ise her şey düzene girmiş ve
Gölgenin Güneşi 2
Gölgenin Güneşi 2Meryem Soylu · Parola · 202412 okunma
Ekonomik gelişmeden hükümetin elde edeceği meyveler gerilla gücünün elde edeceklerinden çok daha fazladır ve gelişmekte olan ülkeler dünyasındaki ekonomik kaplanların görece sakin bir yaşama kavuşmalarının nedeni de budur. Yoksulluğun etkileri ne olursa olsun, yoksulluk ve genç ve erkek ağırlıklı nüfus yapısı gibi diğer "yapısal
Pek çoğumuz biliyoruz ki Roma’nın azametinin son günlerinde, Gotlar, Ostrogotlar, Vizigotlar, Alanlar (ya da Alani-ler, çn), Alemanlar (ya da Alamanlar, çn), Frenkler ve diğer boylar, olarak adlandırdığımız göçebe Orta Asya Türkleri, yavaş yavaş Avrupa’ya sokulmaya başlamıştı.
Mana-yı meşrutiyete ibtila ve muhabbetimin sebebi şudur ki: Asya'nın ve Âlem-i İslâm'ın istikbalde terakkisinin birinci kapısı, meşrutiyet-i meşrua ve şeriat dairesindeki hürriyettir. Ve tali' ve taht ve baht-ı İslâm'ın anahtarı da meşrutiyetteki şûradır. Divan-ı Örfi - 48
Reklam
Şamanların toprağa büyük saygısı vardır. Eski çağlardan bu yana özellikle Orta Asya Türklerinde burnu kalkık çizme ve çarıklar giyilmesinin nedeni de toprağa duyulan saygıdan dolayıdır. Çarıkların toprağa batarak ona zarar vermemesi için uçları yukarı doğru kalkıktır. Törenler sırasında yakılan ateşin de toprakla temas etmesini engellemek için ateşin altına taş dizilir.
"Dünyanın bütün çiçekleri al bayrak yanında renksiz ve kokusuzdur. Biz onun katmerlerinde cenneti koklarız. Bozkırlarda onun ateşi etrafında ısınırız. Kum çöllerinde onun gelincik tazeliğiyle yüreğimizi tazeleriz. Fecrin akını gibi bir gecede Asya'dan Avrupa'ya baskın yapan bayrağımızı bütün ufuklar tanır."
Ticaretinin bir kısmı Mısır'a kaydı. Venedik, Papalığın Memlüklerle ticaret yasağına getirdiği "değişiklikleri" müzakere etti, "bir lütuf hediyesi" aldı ve yirmi iki yıllık bir aradan sonra,iki nokta arasında muda veya düzenli geçiş için devlet tarafından inşa edilen, sahip olunan ve kiralanan silahlı kadırga konvoyları, 1345'te İskenderiye'ye düzenli seferlere başladı.
Kronik Yayınları
Ticaretten elde edilen gelirler istikrarsızdı. Bu, rotaların güvenliğine ve dolayısıyla hükümetlerin güvenliği sağlama, tüccarları ve onların mallarını koruma becerisine bağlıydı.
Kronik Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.