"Nexus" adlı bilimkurgu üçlemesinin ikinci kitabı, çok daha kaotik bir dünyayı anlatıyor. Nexus'un olaylarından sonra, dünya Post-insan terör örgütünün düzenli terörist saldırılarla ortalığı kasıp kavurmasıyla kaosa sürüklenir ve Kaden Lane, dünyanın çoğu gizli servisinin onu yakalamaya çalışması ve arkadaşlarını esir alması nedeniyle yükseltilmiş Nexus işletim sisteminin arka kapısını keşfetmek amacıyla Asya ülkelerinde saklanmaya çalışır. Çinli post-insan zihin, varlığını sürdürmek ve dünya çapında bir hâkimiyet için online sistemlere sızmaya çalışırken, kendini samimi olarak tanıtan biri de insanlık için bu arka kapıyı aradığını iddia ediyor.
Nexus kullanan annelerden doğan birçok çocuk, insanlar arasında tamamen yeni bir iletişim biçiminin belirtilerini gösteriyor ve bu, insan evriminde büyük bir sıçrama olarak düşünülebiliyor. Hükümetler bu çocukları ya hapse atıyor ya da onları "iyileştirmenin" yollarını bulmaya çalışıyor, çünkü onları insanlık için bir tehdit olarak görüyorlar (tıpkı Homo Sapiens'in Neandertaller için bir tehdit olması ve onlara üstün gelip yok olmasına neden olmaları gibi).
İkinci kitap, daha fazla aksiyon ve daha az felsefi içerikle dolu, ancak ilk kitabın yarattığı konulara çok fazla yeni konu eklemiyor, bu yüzden daha az keyif aldım. Tabii ki konuları geliştiriyor ve serinin üçüncü kitabında ulaşılacak bir sonuca hazırlıyor.