Gittim,tırmandım,daldım,uçtum,
Görülmek için çok büyük ama görmek için çok küçükmüş..
Sayfa 147Kitabı okudu
Yolculuk aynıdır ancak herkes kendi ruhunun özlem duyduğu şeyin arayışındadır.
Sayfa 13 - İlk SözKitabı okudu
Ben değişimi seviyorum.
Ahmet Telli’nin dediği gibi;
soluk soluğa yaşamalı insan
her sabah yeni bir şeyler görebilmeli
ve cehenneme de dönse bütün bir ömür
mutlaka bir şeyler değişmeli her gün.
Ben yaşamayı da değişimi de seviyorum.
İçimden “teşekkür ederim Allah’ım” diye bağırmak geliyor.
Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim..
Sayfa 220
Jacob Boehme bir yerde şöyle yazmış; “ Ben bildiklerimi mektuplardan ve kitaplardan toplamıyorum, bunlar benim içimde var. Çünkü cennet ve dünya ve bütün içindekiler ve hatta Tanrının kendisi bile insanın içinde.”
Sayfa 218
İşte böyle...
Hayat yaşandığı kadar vardır.
Gerisi ya hafızalardaki hatıra, ya da hayallerdeki ümittir.
Hüsranı ise bir tek yerde kabul ediyorum.
Yaşamak mümkünken, yaşayamamış olmakta."
Sayfa 70 - Sinem Elif AlphanKitabı okudu
İşte böyle...
Hayat yaşandığı kadar vardır.
Gerisi ya hafızalardaki hatıra, ya da hayallerdeki ümittir.
Hüsranı ise bir tek yerde kabul ediyorum.
Yaşamak mümkünken, yaşayamamış olmakta."
Hayat; yaşandığı kadar vardır.
Gerisi ya hafızadaki hatıra ya da hayaldeki ümittir.
Hüsranı ise bir tek yerde kabul ediyorum.
Yaşamak mümkünken, yaşayamamış olmakta...
Sayfa 71Kitabı okudu
Varolan her şey, başka bir şeyin de varoluşuna katkıda bulunur ve varolan her şey aslında diğer var olan şeylerle var olur.
“Hayat yaşandığı kadar vardır.
Gerisi hafızadaki hatıra ya da hayaldeki ümittir.
Hüsranı ise bir tek yerde kabul ediyorum.
Yaşamak mümkünken, yaşamamış olmakta..”
Bu diziler kime ait bilmiyorum, eskiden bir yerde okumuştum ve hiç unutmadım..
“Hayat” gerçekten “yaşandığı kadar var!”
Sayfa 71 - İlk aşkı/Elif Alphan
Tanrının insanların inşa ettiği bir evi olabileceğini, ya da tanrının diğer yerlerden daha fazla bu ibadethanelerde olduğunu, ya da bunlardan Tanrı’ya daha yakın olunabileceğini kabul etmiyorum.
Benim gözümde O’nun yüce dağları, engin denizleri, sonsuz ormanları, can veren nehirleri, mevsimleri, ısıtan güneşi, uçsuz bucaksız otlaklarda koşturan zebra sürüleri, kükreyen vahşi aslanları, dev balinaları, yıldızları, güneşi, ayı, ve sonsuz uzayı var.
Sayfa 227
Na 
Nasuh Mahruki nin dört ay süren yolculuğunu anlatıyor .Türkiye’den başlayarak irandan geçiyor . Gün gün rotasını anlatıyorVe sürekli doğuya gidiyor . Pakistan Hindistan ve Tibet var . İki ay sonunda Cho oyu dağına tırmanıyor . Benim gibi dağcılık hakkında hiç birşey bilmiyorsanız , dağcılık hakkındaki bazı bildiler ediniyorsunuz .
"Hüsranı tek bir yerde kabul ediyorum. Yaşamak mümkünken yaşamamış olmakta."
"Düşüncelerinizden de sorumlusunuz."
Sayfa 257Kitabı okudu
Hindu kutsal metinlerinde; " sankalpa shakti" doğru kararlılık gücü sayesinde hiçbir şeyin imkansız olmadığı yazar.
Sayfa 59Kitabı okudu