Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Kitabı görür görmez ismi ilgimi çekti, daha sıra gelmemişti bu kitaba, sonra bir ara aklıma takıldı ve okuma kararı aldım. Kitabı yeni bitirmiş oldum, biraz uzun soluklu oldu çünkü içerisinde filmlerden dizilere, masallardan mitlere, eski çağdan şimdiki zamana kadar, insandan hayvana öpüşme adına her bir terim, açıklama, eleştiri yapılmış, bir anda bu kadar bilgi okumak yorabiliyor ve bunu tahmin etmediğim bir şekilde at gözlüğü kullanmadan, olanı olduğu gibi tüm açıklığıyla anlatmıştır. Belli ki yazar çok araştırmalar yapmış bu nedenle bir roman değil de daha çok bilgi yığını bir makale okuduğumu düşünüyorum. Kitapta Öpüşmenin daha bebekken meme emerken başladığından bahsediyor, okuyuculara farklı bir pencere açmıştır. Peki ya erkek kadını öpülen ya da öpülmeyen olarak neden yaftalar?
Ya öpüşmek aşk mıdır? Bu soruların cevabını kitapta bulabilirsiniz.
Umarım ötealem kitapta bahsedildiği gibidir. Yazarın 29 kişiyi transa sokarak, önceki yaşamlarına, ruhlar alemine gitmesini okuyoruz kitapta. Hayatı boyunca binlerce vaka üzerinde çalışmış ve transtaki kişilerin gözlemlerinin benzer olmasından bahsediyor. Reenkarnasyon, karma yasası gözler önüne seriliyor, denekler aracılığıyla. Kitapta ölüm anı ve hemen sonrasının nasıl olacağı, kötü bir insansak ne muameleye maruz kalacağımız, ruhsal rehberimiz, yeniden bedenlenmeden önce hangi deneyimi neden yaşamak istediğimiz, fiziksel olarak tıbben tanısı koyulamayan hasarlarımızın önceki yaşamımızla bağlantısı, ruh dünyasında başka ruhlarla deneyimlerimiz için sözleşmemiz, belli bir ruh kümesinde olup tekamül için ne tür deneyimleri sececeğimize rehberimizle karar verme asamamız gibi birçok konuyu okuyabiliyoruz. Kitapta diğer alemle ilgili çok fazla ayrıntı ve detay var. Bu sistem bir tekamül yolu. Tekrar tekrar fiziki boyuta gelerek ruhumuzu olgunlaştırmaya çalışıyoruz ve evet bunu biz istiyoruz. Bence insanlar bazı düşüncelere sıkı sıkıya sarılıp farklı düşüncelere karşı at gözlüğü takmamalı.kitabı okursak bir şey kaybedeceğimizi düşünmüyorum aksine bu da bir fikir diyerek görüşlerimizi zenginleştirebiliriz. Sonuçta her ruh, sonunda kendi yolunu buluyor, öyle ya da böyle bir kaynak, sistem, ışık,Tanrı, Allah adına ne derseniz o var ve amaç ona yaklaşmak. Tüm inançlarda, yollarda, olduğu gibi reenkarnasyonda da yol iyi insan olarak tek kaynağa ulaşmak.
Bakış açısı
Kitaptan çok güzel bir sözü alıntılamak istedim:
"Bedenimiz bahçemiz, irademiz de bahçıvanı.".
Hayatımızda her aldığımız karardan kendimiz sorumluyuz. Sonucu iyi de olsa kötü de olsa kendi seçimlerimiz sonucu oluşur. Kitaptan çıkardığım bir ders de olaylara bakış açımızda at gözlüğü ile bakmamayı ve insanlara önyargıda bulunmamamız gerektiği oldu.
Hey, kızım sussana!
Kim var orada?
Sessiz ol! Herkesi uyandırdın!
Ama sarılıyordum ona
Kime?
Alt alta sıralanmış bu konuşma cümleleriyle başlar kitap. Yer hastane, çocuk yaşta üç kişi ve onlara bakmakla görevli bir hemşire. Hemşirenin varlığını aralarında geçen konuşmalardan anlarız. Arap olduğunu ve sürekli ağladığını söyler biri. Yine
208 syf.
3/10 puan verdi
korkuyu yenmek adına kişisel olarak tek bir uygulama göstermiş tanrıya sığınmak. bu açıdan biraz at gözlüğü bir kitap. eğer tanrıyla aranızın iyi olmasını ve biraz da korkunuzu yenmek istiyorsanız okunabilir vaktimi çalmadı. aksine at gözlüğü takan insanların çözümünlerini tanımama yardımcı oldu.hiçbir şey yapmadanmsadece sığınmayı 'Tanrı' nasıl yorumlar bilmiyorum.
"Muallimin artık bir eksiği kalmamıştı.
Acımayı öğrenmişti."
Kurgusu ile herkesin yüreğine dokunan, telafisi olmayan pişmanlıkları...empatinin önemini... yargısız infazın yanlışlığını...ailenin, çevrenin önemini... anne babanın tutumlarının çocuklar üzerindeki etkisi anlatan unutulmaz eser....
Insanoğlu kişiliğinden bir kez ödün verdi mi artık arkası gelir...küçük hırsızlıklar büyük hırsızlığa, küçük yalanlar büyük yalanlara döner...Geç kalınmış pişmanlıklar anlamsızdır. Her şey göründüğü gibi olmayabilir. Hayata at gözlüğü ile bakmamak gerek...eleştirmeden önce empati yapmak, duyguları doğru değerlendirmek gerektiği üzerinde durmuş yazar.
Hüzünlendiren hikayesi, yalın dili, duygu analizleri, verdiği mesajlarla etkisinden çıkamayacağınız güzel bir eser...
