Keşke deyip geçtimde geçmesem miki acaba?
Keşke herkes zamanının birçok kısmını televizyon izlemeyle harcamasa, telefonda ise zamanını boşa harcıyacak gereksiz şeylere değil de en çok kitap okumaya veya telefon da zamanını iyi değerlendirecek gerekli şeylere harcasa; Tiktok gibi at gözlüğü takan uygulamalar yerine 1000kitap ve bu tür at gözlükleri çıkarmayı sağlayan faydalı uygulamalara ağırlık verse; instagram,facebook gibi uygulamaları da doğru kullansa,yanlış kullanıp zamanını boşa harcamasa; Fal baktırmak için hiç düşünmeden en az 40 tl veripte 30 tl' yi çok görüp, kitaba bu parayı vereceğime gider bir cahefe de kahve içerim diyenler at gözlüklerini çıkarsa; Savaşı başlatanlar at gözlüklerini çıkarıp barış başlatsa.Cennet olan dünyayı cehhenem yapmakla uğraşmayıp güzellikleriyle bıraksa. Keşkeleri var etmek yerine yok etse. 🍓
Esra Taze
Esra Taze
Evet Selahaddin Demirtaş'ın kitabını okudum!!
İnsanları bu denli kine ve nefrete sürükleyip, hedef gösterip geri çekilen bir zihniyetle baş etmek ancak okuyarak olur. Okuyun! Daha çok okuyun. Kim yazmış diye bakmadan okuyun! Ne yazmış diye bakın. Anlamaya çalışın. Gerçeği ve yanlışı birbirinden ayırt etmeye çalışın. Körü körüne hiç bir ideolojiye bağlanmayın. Birini eleştirirken ne duruma düşüceginizin farkına vararak eleştirin. Gözünüzde at gözlüğü varken doğruyu görmezsiniz. Koyun sürüsü gibi aynı şeyi tekrarlamak kaderiniz olmasın!
Reklam
60 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
İlk okumaya başladığımda ne okuduğumu anladım desem yalan olur derken bir anda olayların içerisinde buldum kendimi. Kitap nedenini bilmediğimiz bir kaza ile başlıyor, kahramanımız olayları anlatmaya başlıyor. İnsanların birbiri ile muhabbetinden, gülüşmelerinden, mutluluklarından rahatsız olan kahramanımız huzuru gündüzleri uyuyarak, geceleri ise ayakta kalarak bulmaya çalışıyor. Bir gece huzuru tek başına bulduğunu sandığı bir zamanda yanan piponun çıkardığı ışık bulunduğu ortamda yalnız olmadığını öğrenmesine vesile oluyor. Kitabın kapağındaki Amok Koşucusu ismi; Malezyalı iyi yürekli sıradan birinin içkisini içip, duygusal olarak umursamaz ve monoton bir moda girdikten sonra bıçağını kaparak, hızla at gözlüğü takmış gibi hedefe kilitlenip dosdoğru koşmasından bahsediyor. Kahramanımız yalnızlığını başka biriyle paylaştığı gecelerde artık hikâyesini Amok Koşucusuna benzeterek anlatmaya başlıyor. Başarılı bir doktor olan kahramanımızın kibir ve egosuna yenilerek nasıl bu duruma düştüğünün hikâyesini anlatıyor. Kahramanımızın hikâyesinde kibri, nefreti, duygusallığı, aşkı ve sonunda yaşamış olduğu pişmanlığa tanıklık ediyoruz. Yaptıklarını takdir etmeyenler olabilir ama sonunda sözüne sadık biri olduğunu göstermiş olması kahraman üzerindeki olumsuz havayı dağıttı diyebilirim. İnce bir kitap, başlarda biraz sıkıcı gelse de ilerleyen sayfalarda hikayenin akışına kapılıp gidiyorsunuz. Keyifli okumalar dilerim…
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021110,9bin okunma
Düşüncelerin Doğruluğu
Öncelikle bilmeliyiz ki karşı taraftan bize gelen her düşünce doğru değildir, yanlış düşüncede çıkabilir. Her düşüncede doğru arayıp takılmamamız gerekir. Neden mi? Melek olsakta bize şeytan diyen olacak. Bir şeyi dört dörtlükte yapsak dahi, bu ne ya! diyen olacak. Ne kadar iyilik yaparsak yapalım, kıymet beklerken nankörlük yapan çıkacak. Hepimiz
Hayallerinizi şansa bırakırsanız şans da sizi hayallere bırakır!.. ve Hayaller şansa; şans hayallere ipi attıkça kördüğümleşir. hayallerinizi de körleştirir! şans, at gözlüğü takmıştır farkında bile değilsinizdir.
At Gözlüğü
Kişi sürekli bir düşünceyi okumaya çalışıyorsa at gözlüğünü takmıştır artık..
Reklam
Sırtlarında ister papaz, ister profesör cübbesi taşısınlar, at gözlüğü takanların ve tek yanlı düşünenlerin hepsinden, her yerde kendi görüşlerine boyun eğilmesini isteyen, kendilerininkinin dışındaki bütün görüşleri dinsizlik ve alçaklık diye nitelendirip mahkûm eden, her sınıf ve ırktan gelme bütün bencillerden, kendilerini bir düşünceye körü körüne adayıp çevrelerini görmez olanlardan nefret etti.
Sayfa 20 - Can YayınlarıKitabı okudu
512 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ben bir "Kuklayım", Gülhane Parkında
Kendi kendini sevmek kuralına taparım, der Dostoyevski. Ardından tezini şöyle savunur; dünyada herkesten çok kendini sev, çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayalıdır. İnsanın kendisini sevmesi ve kendisi olması bir bencillik değildir. İnsanın kendisinden çok başka bir olguyu, ideolojiyi sevmesi ve bunun beraberinde o olgu ya da ideolojinin
Kukla
KuklaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20197,4bin okunma
Çok önemli bir nokta
İnsanın konuştukları bir süre sonra fikrine, fikri ise bir süre sonra şahsiyetine dönüşür. Bu yüzden ne dediğine dikkat etmeli. Örneğin: Hakında bilgin olmadığı birine riyakar dersin. Bu o anlık nefsinden sudur etmiş bir sözdür. Bu sefer başlarsın bu söze delil aramak niyetiyle at gözlüğü takıp söylediğinizi ispat için islamı kullanmaya. Ayetleri, hadisleri ve İslami bilgileri o nefsani sözünüzü kanıtlamaya çalışmak için tevillere başvurursunuz. Allah muhafaza. Bir başka örnek ise yine nefsani olan düşünceleriniz için yine cerbeze yaparak o düşüncenin hikmetlerini ortaya çıkarmaya. Oysa o meseleye tarafsız bakamazsanız hep haklı çıkacaksınız. Bu gibi şeylerden her daim Allah’a sığınmalı insan.
At Gözlüğü
Muhafızı olunan önyargılar, gelişimin önündeki en büyük engellerdir.
Reklam
“At gözlüğü takmış sabit fikirli insanlardan uzak durmak, bazen en büyük kafa rahatlığıdır."
T. S. Eliot
T. S. Eliot
. At gözlüğü takmış sabit fikirli insanlardan uzak durmak, bazen en büyük kafa rahatlığıdır. .
1.172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.