Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
İnsan gerçekten sosyal bir varlık. İzole yaşam benliğinden götürüyor insanın. İçine ata ata biriktiriyor, sonu ise belki de amok koşucusu olmak, çok üzücü
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere, yazar Zodi'nin (Merve Yıldırım) yazmış olduğu, @dexpub bünyesinde çıkan "Siyah Kelebek" kitabının yorumu ile geldim...
Acımasız bir apokaliptik düzen... Acımasız tanrılar ve mühürlü masumlar... Öyle ki Güneş ata, ölmeye bile izin vermiyordu... Ölenin ailesi de utanç mührünü taşımak zorunda kalıyorlardı... Tıpkı Sargas gibi...
Sargas Kuzey'in zenginliğini tadıp Güney'in pis sokaklarında pis işler peşinde iken tanıştığı Capella'nın doğuştan mühürlü olduğu için hiç cenneti görmemesini şans olarak görüyordu... Tanrılar vicdansız, kanunları da... Hayat, Sargas ve Capella'ya hiç acımamıştı...
Sargas'ın Siyah Kelebek hapishanesine girmeden önceki süreci okurken ağır bir evrenle iç içe oluyorsunuz... Gezegenlerin tanrılaştırma fikrini oldukça özgün bulduğumu söyleyebilirim... Akıcı bir kalem üslubuna da sahip ama çok acımasız... Yazar düşündüğü evreni oluştururken gereken gerçekliği gösterdiğini söyleyebilirim... Ve "T.vüze uğramak organ çalınmasından daha iyi" düşüncesini gördükten sonra kitaptan adım adım uzaklaştım diyebilirim... Evet distopik ve kitaba göre olması gereken bu ama benim düşüncelerime fazlasıyla aykırı söylemleri olduğunu da söylemek istiyorum...
Lakin bu tarz eser sevenler için bu ikileme hoşunuza gideceğinden eminim... İkinci kitap Capella'yı da sırf ilk kıtap açık bir sonla bittiği için okumak istiyorum... Belki ilk kitaptan daha insaflı bir konuya rastlarız diye düşünüyorum...
Teşekkürler...
280 syf.
10/10 puan verdi
Merhabalar Hayrettin ve arkadaşlarının dolu dizgin maceralarına serimizin dördüncü kitabı ile devam ediyoruz
İlkokul zamanımızda fasulye deneyi yapmayanımız yoktur değil mi? Islak pamuk arasına ekilen fasulyeler karanlık bir ortama bırakılır ve ardından sabırsızlık ile ilk yeşil yaprakları beklenirdi...
Bizim Hayrettin de işte bu deney sonucunda performans notu olarak yüksek bir not almak düşüncesindeydi..Fakat sonuç ne mi oldu tabi ki hüsran...Çünkü " Ne ekersen, onu biçersin " atasözünün tersi vuku bulmuş fasulye ekmiş, bezelye çimlenmişti...
Bu sonuca şaşırmayan Nurdan Öğretmen:
" Ne o tuhumlar doğal tohum, nede sarmaladığınız pamuklar ,doğal pamuk.. Sağlıklı yaşamdan ,doğallıktan uzaklaşırsak Bay Gedeo ve Profesör Hibrit'in ekmeğine yağ sürersiniz. " demişti..
Ve İşte ardından bizimkiler için heyecan dolu yeni bir maceraya kapı aralanmıştı ...Konya gezisi sırasında bu sorulara yanıt bulabilecekler miydi?
Bay Gedeo ve Profesör Hibrit kimdi?
Ata tohumu ,Hibrit tohum neydi?
Mısır şurubu neydi nasıl elde ediliyordu?
Destroyer 'de ne üretiliyordu kime aitti?
Kıymetli hocamız @aksoy_imran 'ın kaleminden serimizin dördüncü eserinde bizim için çok önemli olan sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme, gdosuz hayat konuları ele alınmış.. Bizlere düşen görevlerin olduğuna ve toprağımızı zehirden yanlış gübreleme, genetiği ile oynanmış tohum ekiminden korumamız gerektiğine vurgu yaparak "Ne ekersen ,onu biçersin " atasözüne dikkatleri çekmiştir.
Kaleminiz daim olsun hocam
10 yaş üzeri tüm okurlara içtenlikle tavsiyemdir
Milli Mücadele Dönemi Türk Ermeni ilişkileri dersinde öneri/tavsiye olarak aldığım bu eseri beğendim.
Yapıtta Osmanlı Devletinde Paşalık yapmış ama sonrasında ihaneti ve bölücü hareketleri ile "hain" ilan edilmiş bir devlet adamının biyografisi ve bölücü faaliyetleri Ferudun Ata tarafından belgeler, kronikler ile ele alınarak okuyucuya sunulmuş bir eser.
Mustafa Paşa'nın yapmış olduğu bölücü ve de kışkırtıcı hareketleri ve nâmı ile meşhur "Nemrut" sıfatının o'na mahkemelerdeki sert, adaletsiz, tutarsız ve de rüşvetçi gibi birçok olumsuzluk teşkil eden davranış ve hareketlerinden verildiğini kaleme almaktadır.
Eser, eserin dili oldukça güzel; kronikler ve belgelerin eserin arka sayfalarına eklenmesi ve dipnotlar ile eklemeler yapılması eserin daha kaliteli ve de doğru kılmış.
Eserin öneriyorum.
İki Dirhem Bir Çekirdek
İskender Pala’nın okuduğum ilk eseri,yazarımız halk dilinde anonim bir şekilde ağızdan ağıza bugüne kadar süregelen ata sözleri ve deyimlerin ilk ortaya çıkışını ve tahlil ve güzel bir şekilde tasnifini yapmış. Ayrıca yazar anlatımı güzelleştirmek,savunulan fikir ve düşünceleri daha etkili kılmak üzere her dilde kalıplaşan deyim ve atasözlerini,dua ve temenni cümlecikleri öyle güzel bir şekilde okuyucunun karşısına çıkarmış ki; ve bu sözleri dilin bünyesinde muhafaza etmeyi anlamlarından hiç bir noksanlıktan ziyadede anlamı daha güçlü bir şekilde anlatmış. Bu eseri okuyan okuyucuda deyimlerin ve atasözlerinin ortaya çıkış hikayelerini bilmenin, zengin dilimizin ve kültürümüzün yansıyan yüzünü tarihten bugüne anlatımına renk katacağına inanıyorum. Bununla ilgili araştırma yapacak okurlar için bu eser başlangıç mahiyetinde bir eser olur.
Bir seferde bitirilip okunacak bir eser, herkese keyifli okumalar diliyorum.
Didem Madak Klasiği
Bu kitapta yer alan şahıs ve mekanların gerçekle alâkaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Herkesten bahseden bir cümlesi var kitabın.
