724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Tutunamayanlar için söyleyecek o kadar çok sözüm var ki bir de söyleyemeyeceklerim tabii... Şimdilik birkaç satır ile sınırlı olacak yazacaklarım. Oğuz Atay için bir söz söyleyecek olsaydım: "Dünya hassas kalpler için bir cehennem" olurdu bu. Zorlu bir hayat mücadelesi vermiş çok sorgulamış çokça konuşmuş kendisiyle. Anlattıkları ile
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,4bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
Yenə bir Voyniç dramı yaşadım... Yenə onu özümə bu qədər yaxın hiss elədim. Bununla da Voyniç seriyasının oxunmasını tamamlamış oldum. Bildiyim qədərilə Etel Lilyen Voyniç bütün həyatı boyu cəmi 5 roman yazıb - "Ovod", " Cek Raymond", "Qırılmış dostluq", "Ayaqqabılarını çıxar" və "Oliviya Letam"...
Cek Reymond
Cek ReymondEthel Lilian Voynich · Qanun Nəşriyyatı · 201780 okunma
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sevda sırrınan olur
İskender Pala kitapları okurken kendinizi mum ışığıyla aydınlatılmış, dört bir tarafı kitaplarla dolu, burnunuza o sarı saman kağıtlarının kokusu dolan bir odada hissedebilirsiniz. Başlangıçta kitabı neden yazdığına dair bir önsöz karşılar sizi ve en güzeli de her kitabı için yazmaya değer ilgi çekici bir şeyler mutlaka vardır. Değişmeyen tek
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 200420,4bin okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Benim için "eşekten inip ata binme etkisi" yaratan kitap oldu. Ne demek istediğimi açıklayayım hemen: Son zamanlarda Murathan Mungan gibi durum(kesit) öyküleri okuduğum için Maupassant'ın öykülerindeki olayları hızlıca anlatış tarzı kendimi ata binmiş de atı son sürat koşturuyormuş gibi hissetmeme sebep oldu. Lisedeyken öğretmenlerimiz öykücülüğü ikiye ayırarak inceleme yapardı. Hiç unutmamışım. Hala öyle midir bilemem tabi. Dediğim gibi, bizim zamanımızda Mauppassant tarzı ve Çehov tarzı olarak ikiye ayrılıyordu öykücülük. Maupassant tarzı, olayların egemen olduğu öykü tarzıydı ve edebiyatımızdan örnek olarak Ömer Seyfettin öyküleri gösteriliyordu. Çehov tarzı ise, durum olaylarının anlatıldığı öykü tarzıydı ve edebiyatımızdan örnek olarak Peyami Safa öyküleri gösteriliyordu. Yine hiç unutmam Peyami Safa kitapları içerisinden de Matmazel Noralya'nın Koltuğu örneği veriliyordu. Kitaba gelirsek; Maupassant bu kitabında tam 26 adet öyküye yer vermiş ve hepsinde olay anlatımları ön planda. Öyle ki, 7 sayfalık bir öykü içerisinde bir adamın doğumundan ölümüne kadar geçen olayları anlatabilmiş yazar. Hayret ettim doğrusu... Bu kitabın bana katkısı ise, durum öykücülüğünü daha çok sevdiğimi ve bu alana yönelmem gerektiğini fark etmemi sağlaması oldu. Olay öykücülüğünü sevenlere tavsiye edebilirim.
Seçilmiş Hikayeler
Seçilmiş HikayelerGuy de Maupassant · İnkılap Kitabevi · 2006101 okunma
Ağa kapısına it olandan bana ata olmaz
240 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Masalda da, gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir...
Atsız'ı okuduğunuz, zaman; Edebiyatımıza, Türk Diline, onun kullandığı o tertemiz arıdoru Türkçe'ye, Tarihimize, Destanlarımıza, motiflerimize, bizi bize hatırlatan her unsura bir kez daha hayran kalıyorsunuz. Kitap, Yıldırım Bayazıd'ın iki oğlu arasında çıkan taht kavgası sonrasında dünyaya gelen Murad'ın, içinde bulunduğu nice durumdan habersiz yiğit yaşamını, sipahi oluşunu, Türkmen boylarında yaşadıklarını ve Gökçen Kıza nasıl gönül verdiğini anlatıyor. Gökçen Kız masalı romanın içinde yer alan bambaşka bir hikâye ve öyle güzel işlenmiş ki.. Her şeyi ile bir Türk kızı olan, ata binen, ok atan, güçlü ve atik, her bir yiğidi bir bakışı ile mahveden, fantastik öğeler ile bir peri kızı olarak tasvir edilen, Türk destanlarında yaşayan kızların masalı. Ve bu kıza gönül veren Deli Kurt.. Hikâyenin Türk boylarında, Türkmen köylerinde, analarımızdan bildiğimiz o saf yüreklerinin misafirperverliğiyle kurulan sofralarda geçiyor olması ve bu bahsi geçen yerleri okumanın huzuru, o Gökçen pınarının tatlı suyuyla serinlediğinizi hissetmek, Gökçen kızın büyüleyici sesini duymak, kavalını dinlemek, Satı Kadın'ın yayık ayranı ve yaptığı yemeklerin tadını almak, Deli Kurtla üzülmek, onunla sevmek, o ve arkadaşlarının yiğitliklerini okumak... Bunların hepsi öyle hoş öyle gönül okşayıcı geliyor ki insana, kitap yurdunuzmuş ve siz de o yurtta huzur bulmaya, dinlenmeye gelmiş gibi hissediyorsunuz. Çok tavsiye ederim.
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,8bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.