Egemen Atakani

Halk, başına kendi sardırdığı bu beladan kurtulmaya kalkışamazmış; çünkü sırça köşkün adamları, gezdikleri, dolaştıkları yerde, onun hiçbir kuvvetin yıkamayacağı kadar sağlam olduğunu söyler, saf kimseleri buna inandırır, inanmayanları ise bin bir zulüm, bin bir hile ile sustururlarmış.
Reklam
Yok etmek sadece zorbaların ve cahillerin işidir. bir insan zekasıyla yenemeyeceğini anladığı anda ya şiddete başvurur ya paranın gücüne. birisi sizinle aynı fikirde değil diye onu yok edemezsiniz. medeni ve erdem sahibi insanlar böyle yapmaz. çok okuyan ve bilginin gücüne inanan her insan, sadece konuşma yolunu seçer. sizden olmayanları yok etmek yerine, bilginin ve fikrin gücüyle, sizin gibi düşünmesini sağlamalısınız.
Hayatın Özeti ...
Kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum. kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. bunun sebebi herhalde, 'bu böyle olmayabilirdi!' düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçekten büyük insanlar, büyük acılar çekmek zorundadırlar.
Sayfa 330
"Ama ya aşk?" Hala o ideallere, ta uzaklardaki o dünyaya giderken yanında götürdüğünüz tüm o ideallere hala sahip misiz ? Hala bozulmadan duruyorlar mı ya da bazıları öldü yahut da solup gitti mi ?
Reklam
Türkler, kadına anneliğin yanında kutsallıkta atfetmişlerdir. Annelerini, "Anam tuğlu kutlu ağa" diye adlandıran Uygurlar eski şiirlerine anneyi tuğluluk ve kutluluk ünvanlarıyla onurlandırmaktaydılar. Türk anlayışında evin sahibi kadın idi.
Oysa aşk, salt fizikseli aşan bir şeydir. Aşk yetenektir, davranışlar toplamıdır, tutumdur, düşünceler silsilesidir, sevilen ya da iğrenilen tüm şeyleri içeren bir şeydir.
Sayfa 495Kitabı okudu
Benim bütün hastalığım, yirmi yılda bütün kasabada bir akıllı insan bulabilmem ve bu bulduğum kişinin de bir deli oluşudur.
Ona şırfıntı adını verdim. Hiçbir isim ona bu kadar yakışmazdı.
Böyle bir örnekleme yok :)
“Ne demek istediğini bir anlayayım da öyle”, dedim. “Şimdilik daha anlamadım. Sen, adalet güçlünün işine gelen şeydir diyorsun? Peki Thrasymakhos, bunu söylerken acaba ne demek istiyorsun? Örneğin pankration pehlivanı Pulydamas bizden güçlü olduğuna ve sığır eti gücünü korumak için ona yaradığına göre, bu besin onun kadar güçlü olmayan bizler için de hem yararlı, hem de doğrudur; bunu mu demek istiyorsun?”