244 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 9 days
İnsanın doğum tarihi, yaşadığı toplumun her yönü, kendisine sunulan fırsatlar ve bu fırsatları ne ölçüde değerlendirip - değerlendirmediği.. Bütün bunlar başarıyı etkiler mi? Ya da en fazla ne kadar etkileyebilir ki? Diye soracak olsak, sosyologlara göre bu mefhumların neredeyse tamamı başarıyı etkiliyor. Hokey oyuncuları, Beatles, Bill Joy ve
Outliers
OutliersMalcolm Gladwell · MediaCat Yayınları · 20228.2k okunma
Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter, güvenme malına bir kıvılcım yeter demiş atalarımız.
Reklam
"Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda çıkan kemiklerin DNA analizleri şaşırtıcı gerçekleri ortaya koyuyor. Herodot tarihi der ki; M.Ö.625 yılında Zile yakınlarında Pers ordusu bir hile ile Saka/iskit ordusunu(Alper Tunga'yı) yenene kadar tüm Anadolu"ya Saka'lar hakimdi. Saka'lar MÖ. 5. Yy.da Altından elbise yaparken, o
Birinci Dünya Harbine İsteyerek Girmedik
Esasen Sait Halim Paşa, İngiliz elçisiyle mektuplaşıyordu. İngiliz elçisinin dostça, bize bu felâkette tarafsız kalmamızı öneren satırları sadrazamın kafasında yer etmişti. O da samimi olarak bunların doğruluğunu onaylıyordu. Ne Dâhiliye Nazırı Talat Bey’de, ne de Cemal Paşa’da, herhangi bir savaşa girme heves ve arzusu asla yoktu. Enver Paşa da, haberi duyduğu zaman son derece sinirlenmişti. Bizim emrimizde fakat kendi ülkesine yararlı olmaya çalışan Alman Amirali Soşon Paşa, bu oldubittiyi kasıtlı olarak yapmıştı. Anılarında bunu açıkça belirtmişti: “Bu bombardımanı yapmaya zorunluydum. Ötede vatandaşlarım kan ve ateş içinde ana vatanı korurken, ben burada, Bosfor’un (İstanbul Boğazı) mavi sularına, güzel mehtaplarına bakarak koskoca savaş yıllarını elbet boş geçiremezdim. Benim yapacağım ana vatanın yükünü hafifletmekti, işte o da bu şekilde yapılırdı, Türkleri yanı başımızda savaşa zorlamakla olurdu” demişti. Gerçek o ki seferberliğin ilanı, bütün bir ülkenin her köşesinde sevinç uyandırmıştı. Çünkü savaş atalarımızın eskiden beri düşmanı olan Ruslarla başlıyordu, buna sevinmeyecek bir Türk düşünülemezdi.
Sayfa 132 - ParolaKitabı okudu
Olmak ve Övünmek
Hıdır: Aç it gibi her gürültüye seğirtmek hayır getirmez, Çakır'ın Esef! (...) Esef: (...) doğrusun ama ne demiş atalarımız? "Yatan arslandan gezen tilki yiğit" demiş. Hıdır: Ben arslan olayım da bu dünyada, yiğitlikle tilkiler övünsün varsın!..
İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bir seferinde Yeni İnsanlar tesadüfen kıyamet öncesinden mesaj içeren bir kapsül bulmuşlar. Kapsül toprağa gömülüymüş ve mucize eseri olduğu gibi korunmuş. Tarifi imkansız bir olay. Nihayet atalara ait bir iz. Mesaj akla hayale sığamayacak kadar saçma ve gülünçmüş (fakat onlar bunun farkında değilmiş). Kendi neslinden olanlara 200 yıl sonra açılması gereken bir tür vasiyetname. Bir bölümü silinmiş, ama ayrı ayrı ifadeler korunmuş. Onları dikkatle ve kendilerini adayarak okumuşlar, tablet nasıl okunursa işte öyle. Bu vasiyetnameye uymalıyız, hayatımızı ona göre değiştirmeliyiz, her tarafta böyle söyleniyormuş. Tek bir kişi karşı gelmiş. Tam tersi, demiş, eğer atalarımızın başına gelenleri önlemek istiyorsak, tabletlerde yazılanların tam tersini yapmalıyız. Ama onu dinleyen yokmuş. Vasiyetname yaygınlaştırılmış ve her kelimesi bir eylem talimatı olarak yorumlanmış.
Sayfa 135
Reklam
896 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.