Honore de Balzac’ın Goriot Baba romanında, hayatını kızlarına adamış olan eski bir tel şehriye ve ekmek fabrikatörü Mösyö Goriot'un Madam Vauquer Pansiyonu'na yerleşmesinden sonra meydana gelen olaylar anlatılmaktadır. Servetinin çoğunu kızlarının iyi birer evlilik yapmaları için harcayan Goriot Baba, damatları tarafından istenmemiş ve cimri bir
373 syf.
9/10 puan verdi
aldatan kadın temalı eserleri severim. çünkü insan ruhunun kıyıda köşede kalmış en karanlık duygularına ya da güdülerine dokunan çekici bir şey var bunlarda. aldatan erkek mesela artık bir sulu komedi unsuruyken kadında iş çok çatallaşıyor, çetrefilleşiyor. psikolojik yönü ağır basan güçlü dramlar hatta trajediler ortaya çıkıyor. trajedi, çünkü
Dikkat spoiler içerir.
Andreas adında bir sokak çalgıcısı, bir gün Yunanistan'da bir meyhanede eski bir tanıdığı olan Lazaros ile karşılaşır. Lazaros yakında çok zengin olacağını, eski sevgilisi Aspa'yı Yorgos denen adamın elinden alacağını söyler. Ancak ertesi gün Andreas onu morgda bulur bıçaklanmış bir şekilde. Cenazesi için tanıdıkları olan Hristos, Makis, Aspa ve annesi Katerina'ya gider ve olumlu yanıt alamaz. Sonrasında da kendini bu cinayeti çözmeye adar. En sonunda Lazaros'un bir şantajcı olduğunu, Makis, Hristos ve Yorgos ile ortak iş yaptığını öğrenir. Bir de Kurt adında bir adam vardır. Acaba katil kimdir? Andress katili bulabilecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman.
Ustalıkla yazılmış bir kitap. Başta kalın olmasından insanın gözü korkuyor bitmez diye ama olanca işim olmasına rağmen 2,5 günde kitap bitti. Çünkü böylesine sürükleyici ve haika bir kitap daha yok! Uzun zamandır okuduğum en iyi kitaplardan bir tanesi ve kesinlikle okumaya değer.
Kitabın konusuna gelirsek yedigey adındaki adamın kazangap ın cenazesini götürürken aklına gelen anılardan ve o bölgedeki uzay üstünü anlatıyor.
Kitabı okurken sabitcan için evlat olsa eldivenle bile sevilmez diyeceksiniz, bundan neredeyse eminim… onun dışında kitaptan oldukça mutluluk duyacaksınız ve heyecanla diğer saygıya geçecek iye gezenini anlatmasını bekleyeceksiniz. Böyle diyorum çünkü kitap bölümler arasına bölüm sokarak yazılmış bir kitap ve hepsi birbiriyle bağlantılı. Kitaplarda bir bilgi verildikten sonra bilmiyorum gidip araştırayım demenize gerek yok çünkü o bilgi hemen arka sayfada sizi bekliyor olacak. Örneğin bir destandan bahsediyor değil mi? Hoop arka sayfada o destan. Oldukça eğlenceli ve insana bir şeyler katan kitap. Kesinlikle okumanızı öneririm. Sarı-özek bozkırında geçen bir romandır gün olur asra bedel.
Çevirmenın notuna göre ‘’cengiz han a küsen bulut’’ adlı eserinde burada tam açıklanmayan şeylerı orada anlatmış. Örneğin romandaki bir kahramanın neden nasıl öldüğü felan orada anlatılıyormuş. O yüzden ikisini beraber okumanın daha güzel olacağını düşünmüs.
Spoiler içerebilir.
Kitap, bir adamın ölen dostunun cenazesini gömmeye giderken aklına gelen anılarını ve ve sonrasında çıkan sorunları anlatıyor. Buraya kadar her şey iyi, buradan sonra işler karışıyor.
Sade ve akıcı bir anlatımı var. Tam trenle giderken Boranlıyı görmüşsünüz ve kendinizi eve geliyor gibi hissetmeye başladığınızda araya uzaylılar giriyor. Okumaya devam ederken ve bu kadar uğraş sonucunda bir yere bağlayacak diye umutlanırken kitabın sonlarındaki iki sayfa için ve uğraşılmaya değmeyecek bir şey olduğu anlaşılıyor. Kitap okumaya değer yalnız reklam arası gibi araya giren uzaylılara çok takılmamak lazım.