80 sene önce tenis maçı izlerken fotoğrafı var, yüzerken fotoğrafı var, sahilde kumda otururken, kürek çekerken, ata binerken, konser izlerken, zeybek oynarken, dans ederken, heykel incelerken, rakı içerken, kadınlarla birlikte, kıyafetlere bakıyorsun sanırsın dünya moda ikonu ! Versace falan bok yemiş resmen. 1920’ler…! Salıncakta çocuk gibi gülerek sallanan fotoğrafı bile var. Hayvanlarla fotoğrafları var, çocuklarla, köylülerle, kalbine kurşun yemişliği de var, ülkesi için savaştan savaşa koşmuşluğu da…Tüm dünya liderlerini sofrasında ağırlamışlığı da… Müzeyyen Senar, Safiye Ayla seven ve dinleyen bir Ata…inanılır şey değil. Onun alfabesini kullanarak ona hakaret etmeye çalışan haysiyet fakiri ve kötülük dolu iblislerin tavşan gibi çoğaldığı şu günlerde nerdeyse 100 sene önce ölmüş Ata'mız hala ışık oluyor bize. Yağ kokulu, d vitamininden eksik, okuduğu tek eser fotomaç olan antisosyal beyinsizlere inat. “Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir” ve "Eğer bir gün benim sözlerim bilime ters düşerse bilimi seçin" diyebilen bir Ata’mız olmuş. Türk halkına verilmiş çok büyük bir şanstır Atatürk. "Kasım'da aşk başkadır" derken, biz 10 Kasım'dan bahsediyorduk. Onu sevenlerin kalbi, onun cennetidir! Ölene kadar izindeyiz. ÖZLEMLE ANIYORUZ / ARIYORUZ. (Alıntıdır)
Cemil Meriç
Gecelerdir yine uykusuzum. İçimde boş bir hayatın kahredici nedameti ve birden bir mağarada uyanan adamın hayretle büyüyen göz bebekleri. Kalbimin her parçası bir çalıya takılmış. Hayatım, bir delinin anlattığı hikaye. Yine bir buhran içindeyim.
Reklam
Parası Neyse Vereyim ....
Onlardan değilim. beni yeryüzüne bağlı tutan köklerim yok. sert bir rüzgarda uçup gidecek gibiyim. yaşamak benim için, sert fırtınalara kapılıp uçup gitmemek çabasından öteye gidemiyor. felaket anlarında sığınılacak evlerin adresini bilmiyorum. özlediğim insanların hepsi çoktan ölü. beklentilerim bu dünyayla bağdaşmıyor. uzun vadeli hayaller
Gecelerdir yine uykusuzum.İçimde boş geçen bir hayatın kahredici nedameti ve birden bir mağarada uyanan adamın hayretle büyüyen göz bebekleri. Kalbimin her parçası bir çalıya takılmış. Hayatım bir delinin anlattığı hikâye. Yine bir buhran içindeyim. Yaşamak için sevilmeğe, çok sevilmeğe ihtiyacım var. Yaşamak için sevmeğe, çok sevmeğe ihtiyacım var. Sizi tanıdıktan sonra, insanları çok daha az seviyorum. Bu yepyeni bir trajedi. Ve belki yaşadığım trajedilerin en büyüğü. Ben bütün bir ömrü bunlara mı feda ettim diyorum. Hazlardan kaçışım bunları bahtiyar etmek için miydi? (Cemil Meric-Jurnal)
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Ahmet Erhan
ı her şey bir acının bilincine varmakla başladı. bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla... bir el, hep bir şeyler yazdı, biz doğduktan bu yana kağıtlara şimdi bütün yaşadıklarım karalama kağıtlarında kaldı. bir kalem kendi kendine yazar bu şiiri. insanlar işlerine gider, ben acıya giderim. bir günde bütün isalarımı çarmıha
Reklam
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.