Gücümüzü hırlaşmak için değil birleşmek için kullanmalıyız. Malcolm X
İnsani ve ahlaki olmayan bir dünyada, güçlüler güçlerini ısrarla kötüye kullandıkları için, egemenlik krizlerinin sonu gelmiyor.
İhtida, gerçeğe ulaşmak ve doğru yolu bulmak demektir.
Arnold Toynbee, 1925 yılında yaptığı bir değerlendirmede, Türkiye’nin kendi hayat tarzını ve medeniyetini bütünüyle terk ederek, bir başka medeniyeti kabul ettiğini, bu durumun kültürel bir ihtida olduğunu belirtti. Bizler, Müslümanlar olarak bu anlaşılması mümkün olmayan ihtida ile ilgili tarihsel hesaplaşmalar yapamadık.
Reklam
"Gelecekleri belirsiz olan, bağımsız karar alma iradesine sahip bulunmayan, uluslararası konumu çok zayıf, iç işlerinin denetimi bile ABD ya da AB tarafından yapılan, geçmiş duygusu gelecek duygusundan çok daha güçlü, geçmişin ağırlığı altında yaşayan, bilgi, bilinç ve eylem üretmek yerine, daha çok kehanete dayalı anlayışlara yaslanan, büyük bir aşağılanma dö­nemine girdiği halde, olaylardan gereği gibi etkilenmeyen, edilgenliğe gömülmüş, gerçek dışı umutlara bağlanmış, entelektüel atalet içerisinde bulunan, en büyük atalet kaynağı teslimiyetçiliğe yöne­len, tarihin izlediği yolu öngöremeyen, aldatıcı yönelişleri seçen İslam dünyasının ruh halinin büyük bir değişime ihtiyacı vardır."
“Medya sadece eğlendirmek içinse bir şeyler çürümüş demektir.”
Televizyon/medya kültürü en kötü içgüdüleri, cinsel şiddet ve iğrençlikleri, cinsel özgürlük adına görülür hale getirebiliyor. Kültürel yıkıcılık da, bir tür özgürlük sayılabiliyor.
Sayfa 70 - Söz: Banu AvarKitabı okuyor
“İstanbul beni alır ya ben İstanbul’u” Sultan Fatih
Üzerimize düşeni yapmadığımız takdirde, her türlü bağımlılık ne yazık ki, bir kader haline gelecektir.
Hayat sonuna geldiğin zaman, nasıl bir hikâye yazdın, nasıl bir iz bıraktın?
Bugün, içerisinde yaşadığımız, ilişki kurduğumuz, maruz kaldığımız hikayenin/gerçekliğin özneleri bizler değiliz. Hangi alanda olursa olsun yapısal bir değişim gerçekleştirmedikçe yeni bir tarih, yeni bir medeniyet inşa etmekten söz edemeyiz.
Sayfa 64 - Söz: Nevzat TarhanKitabı okuyor
Reklam
“Üç şeyin hududunda durmasını bilmelidir: İsteklerin, aklın, hayatın.”
Akla ihtiyaç duymayan, zor sorular sormayan, zorlu hesaplaşmalar yapmayan, gerçek tercihte bulunma iradesi gösteremeyen bir toplumun ve kültürün dünyaya, tarihe, olaylara bakışı da, başka akıllar ve iradeler tarafından belirleniyor.
Sayfa 63 - Söz: Nurettin Topçu , Var Olmak, s.145Kitabı okuyor
Gel de anlat
"İslami anlamda, temelde, tarihsel bir çözümleme, hesaplaşma, yüzleşme yapmadan, putkıncı bir dil, düşünce, kültür oluşturmadan, toplumlarımızda hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmemiz gerekir."
Sayfa 15
“Yeni bir günün doğması için, bir çok yıldızın batması gerekir.”
Yeniliğe kapalı gelenekler hangi ölçüde sorun oluşturuyorsa, geleneğe kapalı yenilikler de o ölçüde sorun oluşturuyor.
Sayfa 61 - Söz: Muhammed İkbalKitabı okuyor
Reklam
Hayat bu: Bir bakarsın her şey bir anda son bulur, bir bakarsın yeniden canlanır
Umut, imkansız gibi görülen ya da düşünüleni, düşünmeye ve sorgulamaya başladığımızda başlar.
Sayfa 43 - Söz: Şemsi TebriziKitabı okuyor
Demokrasi bu halka Burunlarda bir halka Hürriyet mi diyorlar Balık ağzında zoka
İlginçtir, günümüzde, çatışan bütün unsurlar, demokrasi, insan hakları dili ve söylemi aracılığıyla, her türlü barbarlığı meşrulaştırabiliyor. Bu dilin/söylemin her tür istismara açık olduğunu görmek gerekiyor.
Sayfa 40 - Söz: NFKKitabı okuyor
Resim