Onun devrim ile ilgili yolculuğunu Lord Kinross Bir Milletin Yeniden Doğuşu kitabında şöyle anlatır:
"Mustafa Kemal, gençliğinden beri şiddetle arzuladığı iktidarı, bu nitelikleri sayesinde, en sonunda elde etmişti. O zamanlar, 'Önemli bir adam olacağım' diye yüksekten atıyordu. Şimdi, acılarla geçen yıllardan sonra, kırk iki yaşında, gerçekten önemli bir adam olmuştu. Aslında yaptığı iş, bütün siyasi yankılarına rağmen, bir askerin - planlama, örgütleme, ani karar verme ve harekete geçme konularında ustalaşmış bir adamın- işiydi. Şimdi yapacağı iş için daha fazla şeyler gerekiyordu: Bir devrimcinin, bir peygamberin, bir devlet adamının nitelikleri. Yurdunu kurtardıktan sonraki amacı, yeni bir yurt yaratmak olacaktı. Türk toplumunu kökünden değiştirmek istiyordu, şeriata dayanan ortaçağ yapısı bir toplum sistemini süpürüp atarak yerine Batı uygarlığına dayanan yeni, çağdaş bir düzen getirmek."