Descartes’in eseri Methode’usu Atatürk’ün isteğiyle Türkçeye çevrilerek, Milli Eğitim Bakanlığınca bastırılmış, akılcı düşüncenin bir diğer temsilcisi Kant hakkında, Bakanlıkça Kant ve Felsefesi adlı bir inceleme yayımlanmıştır.
Namık Kemal’i çok seven ve ondan etkilenen Atatürk, Namık Kemal’in romantizmini asla benimsememiş ve tam bir gerçekçi ve akılcılık tavrı ile Namık Kemal’in fikrinden apayrı bir yol tutmuştur.
Bu olay Mustafa Kemal’in gözlerinin önünde bizatihi seyretmiştir. Şam’daki garnizonda basit bir nedenle kavga eden biri Türk diğeri arap kökenli iki eri karşısına alan nöbetçi subayın, kavgada kimin haksız olduğunu sormadan, “Sen kim oluyorsun da, “kavm-i necip” (soylu ırk, kavim) olan birisine hakaret ediyorsun?” diye arap askerin önünde Türk askerini suçlaması ve aşağılaması, Mustafa Kemal’de derin etki uyandırmış, Türklük duygularını kamçılamıştır.
Esir Şehir üçlemesinin üçüncü kitabı. Baş karakter Kamil Bey 1. kitapta yurda dönmüş ve esaret altında ki İstanbul'un içler acısı durumuna şahit olarak bir şeyler yapabilmek adına milli mücadele saflarına katılmıştı. Birinci kitabın sonunda hapse düşen Kamil Bey'in 2.kitapta hapiste ayakta kalabilme mücadelesine şahit oluruz. Üçüncü
"İstanbul’un işgal günleri; başta General Harrington olmak üzere bir kısım işgal kumandanları, Pera Palas’ta, salonunun bir köşesinde otururlar. Mustafa Kemal nedense dikkatlerini çeker. Kim olduğunu soruştururlar. Mustafa Kemal olduğunu öğrenirler. Onlar için Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşının en ünlü şahsiyetlerinden biridir. Yabancı dillerde Çanakkale Savaşı’ndan bahseden
ve daima Mustafa Kemal’in isminde düğümlenen kitaplar, yazılar,
o zaman bile bir kitaplığı doldururdu. Kendisine haber göndererek, masalarına davet ederler.
Ama
Mustafa Kemal’in cevabı hem nazik hem kesindir:
“Burada ev sahibi olan biziz. Kendileri misafirdirler. Onların bu masaya gelmeleri gerekir.”1
Syf.9 Lotus - Şeyma Reyhan Gözen
Kaynak: 1.
Noelle Roger, Olaylar ve Atatürk, Ankara 1984, s. 68-69.
Bu satırları okuyunca, insanın kanı coşuyor.
Gurur duymuyorsan Atamızdan,
kanından şüphe etmelisin!