"Mukaddes ve lahûti olan itikadat ve vicdani yatımızı muğlak ve mütelevvin olan ve her türlü menfaat ve ihtirasata sahne-i tecelliyât olan siyasiyattan ve siyasetin bütün uzviyatindan bir an evvel ve katiyyen tahlîs etmek milletin dünyevî ve uhrevî saadetin emrettiği bir zarurettir. Ancak bu suretle diyanet-i İslâmiyyenin maaliyatı tecellî eder." Mustafa Kemal Atatürk
Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.
Bu gün kendine milliyetçi diyen (İYİP) ve KCK yapısının Türkiye’deki siyasi uzantısı olan (DEMP) Anayasa için değişiklik vurgusu yaptı. Geçtiğimiz günlerde Numan Kurtulmuş AKP adına 21 Anayasasını gündeme getirerek Anayasa değişikliği vurgusu yapmıştı.
Ve yine bu gün Erdoğan ve Özgür Özel görüşmek için randevulaştılar kuvvetle muhtemel CHP de
Bugün aslında ciddi bir konu üzerinden inceleme yazıyor olmanın verdiği yük ile buradayım. Her şeyden önce ben 17 yaşında bir lise öğrencisinden ileri değilim. Kendi çapımda okuduklarim ile buradayım ve din gibi hassas bir konuyu ele alabilmek de muhakkak ne kadar zor, anlayabilirsiniz.
Kitap Cumhuriyet'in ilk yıllarında ilköğretimde
Laiklik, demokrasinin anasıdır; laik olmayan bir ülkede demokrasi yok demektir. Demokrasi, her bireyin kendi sınırı içinde özgür olmasıdır. Bu insan haklarını da içine alır. Ben, başkasının zararına olmadan istediğimi yapmakta özgürüm. Başkası da benim bu özgürlüğüme karışamaz. Din ve inanç her şahsın kendi isteği ve sorumluluğudur. O, Allah ile kul arasındadır. Onu insanlar kendi çıkarları için kullanamaz.
Günümüzde, bazı laiklik taraftarları, laikliği saptırırken, esasında dinden ve İslam'dan haberi olmayan insanlardır. Atatürk böyle değildir. Laikliği savunan Atatürk, bir bakıma İslam'ın bir uzmanıdır.
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
Ünlü Sumerolog M.İlmiye Çığ’ın çeşitli mevkilerde bulunan kişilere daha çok “laiklik” ekseninde yazmış olduğu mektuplardan oluşan eserde Çığ,Atatürk devrimlerine aykırı uygulamalar olarak nitelediği “türban,imam hatip okulları,dini siyasete alet etme”gibi konular üzerindeki görüş ve endişelerini dile getirmektedir.
Hoşgörü, dünya üzerinde yaşayan tüm toplumlar olarak kavgasız, gürültüsüz yaşayabilmemizin en temel şartıdır. Bunun için aynı dilden, aynı dinden, aynı ırktan, aynı cinsten olmamız da gerekmez. Hatta bunlar aynı olmadığı zaman hoşgörüye daha muhtaç bir hale geldiğimiz de yeryüzünde denk geldiğimiz olaylar sebebiyle su götürmez bir