Onlara göre kendisi Mistafa Kemal'e para verip o göndermiştir Samsun'a :/
Vahdettin'i, "Kurtuluş Savaşı kahramanı" yapmak için bin dereden su getiren "yobazlar", "liberaller" ve "ikinci cumhuriyetçiler", acaba Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmadan önce Vahdettin'le bir çok kez görüşerek onu, vatanın kurtuluşu için harekete geçirmeye çalıştığını biliyorlar mıdır?"
Sayfa 183 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Vah vah !!! Hani "Din kardeşiydik" biz !
"Türk askerlerinin durumu hakiki bir sefalettir. İngilizlerle beraber hareket eden arapların......."
İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kimileri boş hayaller peşinde koşar, kimileri hayallerini gerçekleştirir!
"İttihatçılar, emperyalistlerin 'Hasta Adam' dedikleri yaşlı ve yorgun Osmanlı Devletinin sınırlarını genişletmenin hesaplarını yaparken, Mustafa cepheden cepheye koşarak elde kalan toprakları, özellikle de Trakya, İstanbul, Boğazlar ve Anadolu'yu korumaya çalışmıştır."
Sayfa 21 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Şişli’deki O Ev
Rauf Orbay’ın anıları da Şişli’deki evin önemini doğrulamaktadır: “Mustafa Kemal Paşa, birkaç gün kaldığı ‘Pera Palas’tan sonra Halep’ten tanıdığı bir Hıristiyan Arap’ın Beyoğlu’ndaki apartmanına (Fansaların evi) oradan da Şişli’deki eve gitti. Burada da geleni gideni eksik olmamakla beraber, en yakın ve mahrem arkadaşları olarak yine Ali Fethi, İsmail Canbolat ve ben vardım. Hemen hemen her gün buluşur, toplanır, konuşur; daha doğrusu dertleşirdik. İstanbul, artık sokaklarında dahi rahat dolaşıp nefes alınamayan bir şehir haline gelmişti.” “Biz Şişli’de şimdi müze olan evin orta katında, perdeleri daima inik duran odasında baş başa vererek işte bu ruh haleti içinde dertleşirken...”
Sayfa 374
"Hayatta en kolay şey, insanın büyük iddialarda bulunmasıdır, kendi nefsine ve işlerine olduğundan fazla kıymet vermesidir."
Sayfa 441Kitabı okudu
"20. yüzyılın başlarında kimileri Arap çöllerinde, kimileri Turan ellerinde gelecek ararken bir adam, bir genç subay Anadolu'yu savunmaktan söz etmiştir..."
Reklam
Şişli’deki O Ev
Ali Fuat Cebesoy’un anılarındaki bazı satırlar, Şişli’deki evin önemini çok açık bir şekilde gözler önüne sermektedir: “Mustafa Kemal Paşa’nın Şişli’deki evinde yaptığımız sohbet ve müzakerelerden milli direnişi Anadolu’dan idare etmenin kolay olmadığını anlamıştık. Birçok yüksek mevki sahibi kişiyle görüşülmüş ve konuşulmuştu. İçlerinde yalnız eski Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf (Orbay), Jandarma Genel Komutanı Miralay Refet (Bele) beylerle, bazı fırka komutanları, erkan-ı harp reisleri Anadolu’da bilfiil görev almayı kabul etmişlerdi. Diğerleri, aynı cesareti gösteremiyorlar, tereddüt ediyorlar, türlü türlü görüşler ileri sürüyorlardı.” Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, s. 56.
Sayfa 373
Anadolu’ya Geçiş Kararı
Mustafa Kemal, “neden altı ay İstanbul’da kaldığını” anılarında şöyle açıklamıştır: “Verilmiş bir kararım varken onu neden hemen uygulamıyorum? Ben de hemen söyleyeyim ki, ağır ve kesin bir kararın doğruluğuna inanmak için durumu her köşesinden değerlendirmek lazımdır. Ağır ve kesin karar uygulanmaya başlandıktan sonra, ‘keşke şu tarafını bu tarafını da düşünseydim, belki bir çıkar yol bulurduk. Yeniden bunca kan dökmeye bunca can yakmaya ihtiyaç kalmazdı’ gibi tereddütlere yer kalmamalıdır. Böyle bir tereddüt karar sahibinin vicdanında kanayan bir nokta olur ve onu yaptığının doğruluğundan da şüpheye düşürür. Bundan başka, beraber çalışacak olanlar, yapılandan başka bir şey yapılmak ihtimali kalmadığına inanmalı idiler. İşte benim mütareke sırasında dört beş ay İstanbul’da kalışım, sırf bunun içindir.” Atay, Atatürk’ün Bana Anlattıkları, s. 111.
Sayfa 341
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.