Bana göre kardeşlik bağı, altından yapılmış kutsal bir bağdır.
Sayfa 20 - Cilt 2Kitabı okudu
Hareket Ordusu
Sarık saran gizli örgüt mensuplarının din perdesi altındaki fesat ve reklamları menfaatten başka bir şey değildir. Din, şeriat, vatan sevgisinin gerçek menfaati, Kur'an-ı Kerim'in hükümlerini ve onun hükümlerinin gereğinden olan Kanunuesasi'yi (Meşrutiyet Anayasası'nı) muhafaza etmektir. İşte bizim hareketimiz gibi.
Sayfa 16 - Cilt 1Kitabı okudu
Reklam
M. KEMAL
¶¶ Fakat şunu anlıyorum ki, kalbim dönem dönem, her gün ve her dakika yeni bir duygulanışın oluşum alanı oluyor. Bu sürekli artan düşünce ve duyguların tek sebebi duyularımın tam belirgin olmayan çırpınışlar içinde oluşudur. Belirsiz... O kadar belirsiz ki... Sağ iken oldum harap, yok oldum yeter. ¶¶
Sayfa 293Kitabı okudu
"Efendiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin elim şerâit dâhilinde (zor şartlar içinde) vücudâ getirmeye muvaffak olduğu ordusu, filvâki Viyana surlarına dayanan eski Osmanlı ordusu değildir. Fakat hâiz olduğu mefkûre-i âlîye ve insânîye itibâriyle (taşıdığı yüce fikir ve insancıl düşünce yönüyle) büsbütün başka kıymet ve meziyette bir çelik kitlesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu istilâlar yapmak, saltanatlar devirmek veya saltanatları kurmak için şunun bunun âlet-i ihtirâsâtı olmaktan münezzehtir." (ihtiras aleti olmaktan uzaktır)
Çok yönlü ve karakteristik özelliklerinden biri de, çevresi ve kadrosu ile sürekli görüşüp, karara ondan sonra varma, yani; "meşveret"e önem vermesidir. Bu özelliğinin birçok örneklerinden birisi de, 20 numaraları defterde 1922 yılında Meclisteki barış görüşmelerine ilişkin olarak yazdığı: "İşte devletlerin bu son notası üzerine ordunun nokta-î nazârının Hükûmet-i Celile'sine izâh etmek üzere birkaç gün için cepheden ayrılıp geldim. Hey'et-i Vekile ile mücadele-i efkârdan sonra lüzum hâsıl olursa, Hey'et-i Celileniz'le görüşeceğim" notlarıdır. -------------- Ordularımızı teftiş ettim. En büyük kumandandan neferlerine kadar bütün ordularımızın Hey'et-i Celilenize olan itimât ve merbutiyetini hürmetkâr selâmları ile beraber arz etmekle bahtiyarım." Devletin kuruluş sırasında bile siyasi otoriteyi, askeri otoriteden daha üstün tutan bir görüş ve inancın belirtisi olan bu sözlerle, bir sert devlet yönetimi yerine demokratik bir yönetimi arzuladığını ortaya koymaktadır. Militarist bir düşünce yerine demokratik bir düşünceyi taşıyan bir beyindir.
"Bir milletin felâket içinde kalması, izmihlâl tehlikesine mâruz kalınması, mutlak ve içtimâî ahlakî bir maceraya mübtela olması neticesidir" diyerek belirtmiştir. Bu tanımlamayı yaparken elbette kendisini bu söyleyişten soyutlayamaz. Kendisi tanımın içindedir. Ulusal bir ahlâkın korunması için kişisel ahlakın önemini belirtirken, bir kişinin ahlâkının da O'nun belirti ve deyişiyle ; "Vatanının âtîsini, milletin haysiyet ve nâmusunun muhafaza etmek umde-i esasiye olmalıdır" esasına dayandırılması gereklidir. Bunun sağlanması için de; "Milleti kurtarmak isteyen her vatanperver için başlıca evsâftandır" cümlesi ile yazılan notlar, kişilik özelliklerini açıkça ortaya koymaktadır.
Reklam
496 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.