Gel, yakalayayım seni. Ele geçmiyorsun, ama seni hâlâ görüyorum. Uğursuz hayal, gözle görülür de elle tutulmaz mısın? Yoksa, ateş içinde yanan kafamın uydurduğu bir hayal misin? Seni hâlâ görüyorum, tutulacak gibisin, tıpkı şu kınından sıyırdığım hançer gibi. Bana gideceğim yolu gösteriyorsun, kullanacağım silahın eşini. Gözlerim ya tüm duygularımla eğleniyor ya da bu görüntünün değeri hepsine bedel. Seni hâlâ görüyorum...
Remzi KitabeviKitabı okudu
Duygularımı anlama nı istiyorum . "Nefret etmezsen ateş edemezsin" savaş bu av değil. Politika derslerinde bize ilya ehrenburg 'un "öldür !" makalesini okuttuklarını anımsıyorum. Yoluna kaç Alman çıktıysa o kadar Alman öldür. Meşhur makale ,herkes okurdu o zamanlar ezberlenirdi .
Sayfa 158 - Kafka kitapKitabı okudu
Reklam
Çarşıdan dört kurşunla dolu bir tabanca aldım ve kalbime isabet ettireceğimi düşünerek göğsüme ateş ettim. Ama sadece akciğerimi delik deşik etmekle kaldım. Bir ay sonra oldukça mahçup, kendimi son derece aptal hissederek yeniden fırındaki işime başladım...
Hani olur ya. ..Hani...bilirsiniz. .güz sonunda kuşlar göçer. ..uzun uzun kuş sürüleri. ..hem bizimkiler hem Alman topçuları ateş ediyordu.Nasıl seslenirsin kuşlara? Nasıl uyarırsin ,"Buraya gelmeyin! !! Burada ateş ediliyor! !!"diye. Nasıl? Kuşlar, kuşlar toprağa düşüyordu. ...
Sayfa 184 - Kafka kitapKitabı okudu
"Bütün bunlar sana verecek param olmadığı için!" Yargıç bu sözlere iyice öfkelendi ve değnekçilere Fang-p'ing'i ateş yatağına atmalarını buyurdu. Bu kocaman demirden bir sedirdi, altında ateş yanıyor, sedir sıcaktan kıpkırmızı kesiliyordu; iblisler, giysilerini çıkarıp Fang-p'ing'i ateş yatağına fırlattılar, ateş kemiklerine iyice işleyene kadar da üstüne bastılar.
Sayfa 27 - Dost Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Arthur Schopenhauer
"Dinler ateş böcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar."
Sayfa 58 - Alfa KitapKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.