''Yüce Tanrı'nın hoşlukları bitmez. Bitmeyecektir, çünkü O'nun soruları sonsuzdur. Tanrı, kullarını hoşlukları vasıtasıyla sınar! Hoşluk verir, hoş olanı sorar.''
''İtiraz içte ise eğer, asıl saygısızlık onu dışa vurmak değil, içte tutmaya devam edip onu susturmaktır. ''
Reklam
Sabır herhangi bir işi veya oluşa,sonu iyi olsun diye girişmek, göğüs germek ,tahammül etmek veya rıza göstermek değildir...Sabır ilahi tasarımda hiçbir işin veya oluşan kötüye varamayacağını bilmek ,idrak etmek ve bu idrak ile gülümsemek, mutlu, huzurlu, olmaktır
Sabır, tembel tembel oturup beklemekse eğer, ne demeye bir fazilet olsun?... bilakis şu demek sabır: ‘Hiç bekleme, sakın durma, ne olup bitiyorsa senin için olup bittiğini idrak et ve başına gelenlere başına yağan yağmur damlaları muamelesi yapıp kaldığın yerden devam et.’ …yapmak gerekeni yapmak misal; kulak vermek gerektiğinde kulak verip dinlemek, harekete geçmek gerektiğinde harekete geçmek, evet, tabii, beklemek aynı zamanda, ama öyle bir beklemek ki, yalnız ve yalnız, beklemek gerektiği için beklemek… Yani ritim…yani ahenk!
'Şükür..' .'Her varlığın ilahi sistemde kendine verilen rolü oynamasıdır.'
Şükür, bir sonsuzdan bir sonsuza, her şeyin ve herkesin yalnız ve yalnız Yüce Tanrı dileğiyle mevcut olduğunu bilmek, her işin, her oluşun ve olmayışın, aslen bu ilahi dileğin gereği olduğunun idrakine varmak…
Reklam
Şükür, canın gerçekte gördüğünü gözünün de görebilmesi hüneridir…
... İşler kötü gidince şükürden yüz çevirmek, yalnızca işler iyi giderken şükredenlere özgü bir gafletti.
Sayfa 122Kitabı okudu
Ne kadar çok bilirsen o kadar çok canın acır! Belki de bilmek, söylenegelen, zaten bilinegelen şeyleri misal; müfredatı yalayıp yutmaktan başka bir şeydi. Bilmek; gözün açılması, sonsuzluğun önündeki perdelerin kalkması ve dolayısıyla soruların çoğalması ve dolayısıyla da acıların artması gibi bir şeydi belki. Bilmek; açmazın, bir başka deyişle hiçbir halt bilemediğini idrak etmenin ta kendisiydi belki. Belki bilmek; ne kadar çok bilirsen o kadar çok soracağın için, aynı zamanda bildikçe bilmediğini fark ettiren bir dolaysız, direkt, doğrudan, cepheden çullanan bir acıydı. Acının kendisi: Bilmek... Belki?
Sayfa 142Kitabı okudu
Bir ağaç yıkılırsa bir ağaç yıkılır.Kime ne zararı olabilir ?
Sayfa 158Kitabı okudu
238 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.