Bir 
Sezgin Kaymaz klasiği ile baş başaydım. Sanırım bu yazarın bütün kitaplarını okuyacağım kitapligimda yenileri var. Bu kitabında Azazil nam-ı değer şeytan ile Adem' i anlatıyor. Dini, tassafuvvi bir kitap değil sakın, Sezgin Kaymaz' in farklı yorumlamalariyla, değişik hayal gücüyle canlandırdığı karakterler. Tabi ki espiri yeteneğini de konuşturmuş kitabında. Ben çok beğendim, zaten yazar en sevdiklerimden ilk beşe giriyor. Fazla derinlemesine kitabı anlatmak istemiyorum okuyunca Sezgin Kaymaz' in kaleminden benim ne demek istediğimi anlayaksiniz.
Adem-Havva çiftinin Cennet'ten kovulmasını ve Azazil'in İblise'e dönüşme sürecini konu ediniyor kitap.
Adem'le kendisini kıyaslayan Azazil'in kibrine yenik düşerek yürüttüğü mantık bataklığı okuru da diken üstünde okumaya sevk ediyor.
İblis'e dönüştükten sonra 'Büyük Usta, Hocaların Hocası' vasıflarını kaybedip 'Büyük Patron' statüsü elde ettiği bölümlerin sayısının daha fazla olması ve Şeytanlık faaliyetlerine ilişkin çarpıcı örneklerin verilmesi daha heyecanlı yapabilirmiş kitabı.
Sezgin Kaymaz ne yazarsa yazsın okuyacağım yazarlardandır, ama aynı konuyu iki farklı kitapta neredeyse tıpa tıp aynı şekilde işlemiş olmasını da sevemedim (bkz. 
Nefha). Eserleri arasında en az sevdiğim kitap bu oldu maalesef.
BAKALE,
UZUNHARMANLARDA BİR DAVETSİZ MİSAFİR,
BUGÜN BİZE KİM GELDİ,
KÜN,
ATEŞ CANINA YAPIŞSIN,
KAPTANIN TEKNESİ,
NEFHA,
kitapları okuduktan sonra ( özellikle KÜN ve KAPTANIN TEKNESİ) zaten ister istemez yazarın diğer kitaplarına yönelmek zorunda kalıyorsunuz, bu kaçınılmaz.
Yine merak ve keyifle okuduğum ZİNDANKALE eserinden bahsetmek istiyorum. Kitap 527 sayfa ama yazı puntosu normal boyutta olsaydı en az 750 sayfayı bulurdu. Hiç temposu düşmeyen, her sayfası bir sonraki sayfayı beraberinde getirdiği için sıkmıyor. Davut ve Çiğdem birbirinden habersiz ikiz kardeşlerdir. Her ikiside üst üste üç gece aynı rüyayı görmeleri ile başlar yıllar önce olanlar saklanan sırlar, iç hesaplaşmalar, ağrılar, sızılar, pişmanlıklar. Kimi yerde duygulandıran kimi yerde güldüren ve dışarıdan bakanların sizin için deli herhâlde, yazık dedirten bir eser. Sonu sürpriz haberiniz olsun.
Olmuyordur, olduruluyordur. Sizce davranışlarımız bizim kararlarımız mı , yoksa bizim dışımızda verilen kararları mı oynuyoruz ? hadi okuduktan sonra cevabınızı bekliyorum
Sonrası hep öncesi gibi olur.. Okuyun derim beni Sezgin kaymaz ile tanışmama vesile olan 
Serpil teşekkür ederim
