Gözlerim sanki asfalta düşüyor.Bir araba gelip duyarsızca üstünden geçiyor.Geriye ne bir damla gözyaşım kalıyor ne de bir damla kan.Aslında ezilip giden de gözüm değil,minnacık son umudum...
- Sürünsün! Tez günde gebersin de kurtulalım!
- İnsanlar işsizlikten kırılıyor.
- Herşey ateş pahası, geçim zorlaşıyor.
- Rüşvet aldı yürüdü, rüşvetin adını armağan koydular.
- Paramızın değeri günden güne düşüyor.
- Satıldık üç kuruşa, borçlandık uçan kuşa.
- Hiç utanıp sıkılmadan zorla vergi alır bir de!
- Kiraların yanına yaklaşılmıyor.....
Yönetimin kötülüklerini saya döke bitiremiyorlardı. Halk padişahtan bıkmış, yakınmalar başlamıştı...
.
Saadet benziyor boş bir seraba,
Düşüyor her seven gönül azaba.
Gelmiyor çekilen derdler hesaba,
Diyorum: “Sebep ne bu ıztıraba?”
Diyorlar: “Kül olmaz ateş yanmadan,
“Denizler durulmaz dalgalanmadan!”
.
Sayfa 94 - Orhan Seyfî Orhon (1890-1972)Kitabı okudu
"Hiçbir şeyin olmayacağı bir günün şafağından daha kötüsü yoktur. Yararsızlıktan daha acı bir şey yoktur. Gökyüzünde asılı duruyor yeşilimsi bir yıldız, şafağın şaşırttığı; henüz karanlık denizi görüyor ve ateş lekesini adamın bir şey yapmış olmak için ısındığı; görüyor ve kardan bir yatağın bulunduğu karanlık dağlar arasında uykudan başı düşüyor. Saatin ağır ilerleyişi acımasız, artık hiçbir şey beklemeyen birisi için. "
Sayfa 71 - Kavram Yayınları, Çeviren: Kemal Atakay, Birinci Basım: Eylül 2005Kitabı okudu
Saadet benziyor boş bir seraba,
Düşüyor her seven gönül azaba.
Gelmiyor çekilen derdler hesaba,
Diyorum: “Sebep ne bu ıztıraba?”
Diyorlar: “Kül olmaz ateş yanmadan,
“Denizler durulmaz dalgalanmadan!”
Orhan Seyfi Orhon