.Kendimi olmak istediğim gibi göremiyorum. Kesik
kesik hissedebiliyorum. Kafam kaçık, aklım açık
mı belli değil. Açık bir zihnin rüyası yaşayabilir mi
o da bir istisna. Tüm bu eksiklikten kaçacağımı
biliyorum. Ben kaçacağım. Korkusuz bir yolu ardımda bırakıp haklı olduğumu anlatacağım. Keşke kendime yardim edebilseydim ama bu kadar ölüyken bunu yapmak çok zor. Her gece kuşlar uyandığında ve ben uyumaya dalmadan
içimdeki kötülüğü net hissedebiliyorum. Zihnim durmuyor, düşünmek bana acı veriyor. Eşsiz olmak mutlu etmiyor sadece yalnız hissettiriyor Yardıma ihtiyacım var ama bilinmezliğimi anlayacak kadar acı yaşamış kimseyi tanımadım Geceleri misafir olarak gelen düşünceler bedenimi
terkederken umudumu da götürüyor. Üzgünüm hissedemiyorum. Kendimi göremiyorum. Barış ya da savaş arasında dalgalanıp kül oluyorum. Suyun
ateşi yok ettiği kadar keskin bir şekilde yok
oluyorum.
'Madame
“bir daha görmeyeceğim yüzünü gözlerimde
cellâdınla uçurumlarda gezdireceksin ayaklarını
sonrası nedir bilir misin, tufan mı, kıyamet mi? âteş niçin?
ne ben varım senin için dünyada, ne de sen yaşadın benim için.”
Her şeyi düşünme Tanrım bu kadar
Kafanı yorar
Kaderi sen yazmadın mı
Her şey olduğuna varır
Şeytanın da haklılık payı yok muydu tanrım
Ben insan olduğum için utanıyorum
Kaplumbağa bile daha merhametli
En azından kimseyi öldürmüyor
Biz insanlar gibi.
İsyan ateşi değil bu içimde yaktığım
Bir aramak bulmak meşgalesi
Ve insanlık umudunun
Kadınlara dokununca bozulan abdest yetim hakkına dokununca neden bozulmuyor ?
Neden Kur'an-ı Kerim'de tam 292 yerde geçen HAK kelimesini kimse terennüm etmiyor?
Neden Kur'an-ı Kerim'de tam 130 yerde "salat" geçmesine ve 8-10 yerde "nüsuk" olarak tarif edilmesine rağmen tüm mealciler salat kavramını