1. Karamazov Kardeşler | Fyodor Dostoyevski
2. Yeraltından Notlar | Fyodor Dostoyevski
3. Savaş ve Barış | Lev Nikolayeviç Tolstoy
4. Kroyçer Sonat | Lev Nikolayeviç Tolstoy
5. Madam Bovary | Gustave Flaubert
6. Aşk Üzerine | Stendhal
7. Kayıp Zamanın İzinde | Marcel Proust
8. Körleşme | Elias Canetti
9. Bulantı | Jean Paul Sartre
10. Yabancı |
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum
"Atilla İlhan"
Birisinin eksikliğini duyuyorum,
Ötekinin fazlalığını.
Eksik olan gelip boşluğu doldurmuyor,
Fazla olan gidip yerini boşaltmıyor
İkisinin arasında kötü,
Sevimsiz bir yerdeyim...
Atilla İlhan
"Selvi Boylum Al Yazmalım" hikayesi aslında bir Çin masalından uyarlanarak yazılmıştır. Masalda biyolojik anne olan bir kraliçe ile çocuğu büyüten ona annelik yapan bir hizmetkar arasında çocuk için verilecek karar işlenir. Çocuk oyun şeklini alan fiziksel bir çekiştirme ile kazanana verilecektir. Çekiştirme tam başlayacağı sırada çocuğu
bazen bırakmak lazım direnci
öylesine yığılmak...
dediği gibi Atilla İlhan'ın
saklı kalmalı
"bir akşamüstü ansızın yorulmak" hakkımız:
tamam, hakkı var Nietzsche pezevenginin
"güçlendirir bizi, şayet öldüremediyse"
fakat, en nihayet biteceğine göre bu günler
mezarın üzerinde
ne denli gücü bıraktığımızın
ne ehemmiyeti var?
Sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
Omuzlarımıza çoktan çökmüştü
Kesik birer kol gibi yalnızdık
Dağlarda ateşler yanmıyordu
Deniz fenerleri sönmüştü
Birbirimizin gözlerini arıyorduk
Atilla İlhan
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız..
Atilla İlhan
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım…”
/ atilla İlhan