1. Karamazov Kardeşler | Fyodor Dostoyevski
2. Yeraltından Notlar | Fyodor Dostoyevski
3. Savaş ve Barış | Lev Nikolayeviç Tolstoy
4. Kroyçer Sonat | Lev Nikolayeviç Tolstoy
5. Madam Bovary | Gustave Flaubert
6. Aşk Üzerine | Stendhal
7. Kayıp Zamanın İzinde | Marcel Proust
8. Körleşme | Elias Canetti
9. Bulantı | Jean Paul Sartre
10. Yabancı |
Birisinin eksikliğini duyuyorum,
Ötekinin fazlalığını.
Eksik olan gelip boşluğu doldurmuyor,
Fazla olan gidip yerini boşaltmıyor
İkisinin arasında kötü,
Sevimsiz bir yerdeyim...
Atilla İlhan
Sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
Omuzlarımıza çoktan çökmüştü
Kesik birer kol gibi yalnızdık
Dağlarda ateşler yanmıyordu
Deniz fenerleri sönmüştü
Birbirimizin gözlerini arıyorduk
Atilla İlhan
> İncelememi kaleme aldığım bu günün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız ve güzel bir tesadüf olmasının vermiş olduğu keyifle başladım incelememe. Evet, gene geldik bir kitabımızın sonuna ve biz gerçek okurlar için sondan sonra olan en güzel kısmına. Güzel kısmına diyorum çünkü her okur okuduğu kitaba dair düşünce ve görüşlerini katarak iyi bir
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu ağlardım
📝| Üçüncü Şahsın Şiiri, Atilla İlhan
bazen bırakmak lazım direnci
öylesine yığılmak...
dediği gibi Atilla İlhan'ın
saklı kalmalı
"bir akşamüstü ansızın yorulmak" hakkımız:
tamam, hakkı var Nietzsche pezevenginin
"güçlendirir bizi, şayet öldüremediyse"
fakat, en nihayet biteceğine göre bu günler
mezarın üzerinde
ne denli gücü bıraktığımızın
ne ehemmiyeti var?