Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak, korkaklıktan başka bir şey değildi...
Ati, gelecek demektir.Kitabı okudu
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
~~~ Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.' Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana...
Reklam
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak. Dünyada inanmam , hani, görsem de gözümle : İmânı olan kimse gebermez bu ölümle.
Sayfa 180 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak.... Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak. Dünyada inanmam, hani, görsem de gözümle: İmanı olan kimse gebermez bu ölümle. Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir. Davransana.... Eller de senin, başta senindir! Mehmet Akif Ersoy
Sayfa 97
96 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Mehmet Akif Ersoy İstiklal marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy… “Kahraman Ordumuza” başlığı ile kurtuluş savaşından çıkmış bir millete bu adla şiirini hediye etmişti. Şiirini safahat adlı kitabına koymamıştı. Bunun nedeni kendine sorulduğunda: “Bu benim değil, milletimin malıdır.” Diyordu. Bu marşı yazan şair, sadece yazmamakla kalmayıp bunu bir
İstiklal Marşı Yazılıyor
İstiklal Marşı YazılıyorKasım Göçmenoğlu · Erdem Yayınları · 201635 okunma
"Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak..."
Amma gelecek günler ise, madem daha gelmemişler, içlerinde çekeceği hastalık veya musibeti şimdiden düşünüp sabırsızlık göstermek, şekvâ etmek, ahmaklıktır. "Yarın, öbür gün aç olacağım, susuz olacağım" diye bugün mütemadiyen su içmek, ekmek yemek ne kadar ahmakçasına bir divaneliktir. Öyle de, gelecek günlerdeki, şimdi adem olan musibet ve hastalıkları düşünüp, şimdiden onlardan müteellim olmak, sabırsızlık göstermek, hiçbir mecburiyet olmadan kendi kendine zulmetmek öyle bir belâhettir ki, hakkında şefkat ve merhamet liyakatini selb ediyor.
şekvâ: şikayet, adem: hiçlik, müteellim: acı çeken, selb: ortadan kaldırmak
Reklam
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.' Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen
Yahya Kemal kendisine; “Harabîsin harabâti değilsin/ Gözün mazidedir âti değilsin.” diyen Ziya Gökalp’e, ‘Ne harabî ne harabâtiyim/ Kökü mazide olan âtiyim’ şeklinde cevap verir. Tevfik Fikret’in gelecek nesiller için rol modeli, hem geleceği hem geçmişi karanlık olarak gören Haluk’a tavsiyesi; ‘ Ati çıkınca ortaya, mazi silinmeli’ olacaktır. Mehmet Akif, maziyi bırakanın geleceğinin de olmayacağına işaret ederek Haluk için; “Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak/ Alçak bir ömür varsa, eminim, budur ancak” diyecektir. Cemil Meriç edebiyatçılarımızın geçmiş ve gelecek polemiğine aydınları da katarak; “Aydınlar, yaşadıkları çağa tahammül edemiyorlar; ya maziye kaçıyorlar, ya istikbale! Ya bütünüyle yüceltiyorlar, ya da bütünüyle kötülüyorlar!” der. Görünen o ki; fikirler, düşünceler, ideolojiler kendi bulundukları konuma göre tarihi değerlendirirler.
Sayfa 124 - Beyan
Hayret veriyorsun bana sen böyle değildin:/
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, eminîm, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir'. Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin. Mehmet Akif ERSOY
"Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak."
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Reklam
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.' Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen
Ye'sin sonu yoktur, ona bir kere düşersen, / Hüsrana düşersin, çıkamazsın ebediyyen! -Galeyandır… Galeyan geldi mi kalmaz mantık… / Su bulanmazsa durulmaz… Hele sabret azıcık… -Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır; / Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır! -Felaketin başı şüphe yok, cehaletimiz; / Bu derde çare bulunmaz -ne olsa- mektepsiz. -Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak… / Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak. -Alemde ziyâ kalmasa halk etmelisin, halk! / Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam kalk! -Hüsrana rıza verme… Çalış…Azmi bırakma; / Kendin yanacaksan bile evladını yakma!
Mehmet Akif ' Atiyi (geleceği) karanlık görerek azmi bırakmak , alçak bir ölüm varsa , eminim budur ancak ' diyordu.
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
Sayfa 191 - Salkımsöğüt Yayınları
479 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.