Vamık Volkan, tahminimce maalesef çoğunuzun tanımadığı, aslında ünü Dünya yca yaygın psikoanalist psikiyatr; öyle ki Nobel ödülüne birçok kez aday gösterilmiş.
Şimdi kendisini tanıtacak onca cümleyi yutup, biyografisini bir kenara koyarak kitabın içeriğine dönersek;öncelikle bu kitap üçlemenin ikinci kitabı. Bir önceki Kozmik Kahkaha.Doktor Vamık ın işi gereği her kitap bir ya da birkaç hastanın analizini anlatıyor Freudyan bir bakış açısını da katarak. Atlarla Yaşayan Kadın da da Pattie adında sınırda kişilik bozukluğu yaşayan bir kadının hayatı, Dr Vamık ın bilgi ve tecrübeleriyle sağaltılıyor. Bu demek ki psikolojik danışman, psikolog, psikiyatrist ya da alana ilgi duyan kim varsa bu kitaptan alacağı haz dorukta olacaktır.
Literatüre hakim olmağımdan anlayabildiğim ölçüde sevdim ben, anlayamadığım noktalarda bitirme odaklı okudum.
Şimdiden keyifli zaman geçirmenizi dilerim buluşursanız.
Vamık Volkan dünyaca ünlü, çok başarılı bir psikiyatrist. Türkiye'de oldukça az tanınmasını ise bir talihsizlik olarak görüyorum. Atlarla Yaşayan Kadın kitabı Pattie adlı bir psikiyatri hastasının sağaltım sürecini ele alıyor. Freudyen öyküleri seven okurlar için oldukça akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Pattie'nin tedavi sürecinde Dr. Volkan kendine dair bir şeyler yakalıyor. Bu sebepten daha bir samimi gelen kitap, belki kendi analiz sürecimizi başlatmak için bizlere cesaret verebilir :)
Vamık Volkan, kendilik sınırlarını kaybetmiş olan hastası Pattie ile yürüttüğü 6 yıl 7 aylık psikanaliz sürecini özetlemiş kitabında. Bunu yaparken olabildiğince yalın ve samimi bir dil kullanmış. Hastanın sürece başlarkenki hali ile süreci sonlandırırkenki hali arasındaki fark muazzam. Vamık Hoca’nın yorumlarına, hastanın zaman içinde kendi bilinçdışı süreçlerini yorumlayışına eşlik etmek çok keyifliydi. Psikolojik okumalarla ilgilenenlerin ilgiyle okuyacaklarını düşünüyorum.
Pattie nin Freudyen rüya analizlerini okurken acaba başka türlü nasıl yorumlanabilirdi minvalinde beyin fırtınası yaptıran gerçek,bir öykü.
Çok katmanlı insan, boşa görülmeyen rüyalar ve her şeyin başladığı ortak yer: çocukluk.
Egonun idle ilişkisi binicinin atıyla olan ilişkisine benzetilebilir. Hareket enerjisini at sağlar, ama binici de varılacak hedefin neresi olduğuna karar verme ve bu güçlü hayvanın hareketlerini yönlendirme ayrıcalığına sahiptir.
S. Freud