Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır;
Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!
Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet,
Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır
Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda;
Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır.
"Eski bir pazertesi sessizliği var bu günlerde şiirlerde.. Bir iç çekişi sanki yalnızlığım...daha bir pişman sanki düşler yarım kalmış...manasına kavuşamayan cümleler yazıyor sanki...kaderin het satır başında..boş bir atlıkarınca hüznünde hep...uzayıp giden bakışlarıma mahkum dünler de...ben yine kırgınım...yine üzgünüm ...sahte gülüşlerin içinde...veda suretinde türkülere..."
Elif
"Ve birden aklım başıma gelip, "ULAN arif, şunun hızını kes, uçacağız olum havaya..." dedim. Arif, "Nasıl hızı kesilir, ne bileyim ben?" demez mi?Tuuu, hay Allah belanı versin... ULAN altı bekçi havada altı ŞAHİN olmuş uçuyoruz. "ULAN Arif, öyleyse durdur şunu da inelim..." diye bağırdım. Arif, "Yahu, bu nasıl durdurulur? diye bağırmaz mı? OCAĞIN BATSIN Arif, ulan havada kaldık, ne olacak şimdi? Arkadaşlar, "DURDUR..." diye bağırıyor. Arif, " Ben işletmesini öğrendim, durdurmasını öğrenmedim," diyor."
'ilk yerleşim merkezlerini geçtikten sonra geniş otobanın ilk kenarındaki tepelerde tek tük yanan ışıklara aşığım ben .. gecenin karanlığında dünya önlerinden hızla akarken onların sakince tepeleri beklemelerine aşığım..