Sen yöneleceksen, kendi içine yönel. Her dilin söylediğine bakıp incinme.
Ne amacımız vardır ne bir sevgi Dünya çevirmiştir bizden yüzünü.
Reklam
Ne kadar daha kendi değerinden bahsedeceksin? Eğer kadrini bilmek istiyorsan yerden bir avuç siyah toprak al, onunla bir nakış çizip havaya fırlat! İyi, eğer varlığından haberdarsan, işinin başı ve sonu bir avuç topraktır. Sen bir avuç topraktan ibaretsin, biraz değişikliğe uğramışsın o kadar! Tefekkür et ve asla kibirlenme! Kibre kapılıyorsun ey kan pıhtısı! Birkaç yoldan geçip dışarı düşmüşsün hepsi bu! Durma bir an evvelki bir sevdandan kurtul; kimsin ve neydin iyi düşün! Şu aleme gönlünce kapılmışsın, bir bak aslında nereye düşmüşsün? Şu felek aslında senin toprağında döner, fakat sen meydan altında döndüğünü söylersin! Sen onun yükseğini ve alçağını görmüyorsan, bu ikisinin arasında nasıl oturuyorsun? Eller gibi tefekkürle yol arıyorsun fakat sen dönen feleğin darlığında dolanıyorsun!
Sayfa 157Kitabı okudu
Manada sır ehli olmazsan eğer, karanlıkta yumruk savurur durursun.
Sayfa 156Kitabı okudu
Durma; kadere, kazaya razı gel! Sus artık; Ne söylüyorsun?
Sayfa 155Kitabı okudu
Buradan kaçıp göçmek istersen eğer ayağın yok ki bunu nasıl yapacaksın? Sana feleğin çemberinde dön diye kim dedi; bak, sonunda o felek senin servi boyunun nasıl da büktü!
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Gündüz bu gökyüzü mor duman rengindedir; gece ise kara su olur, bundan başka ne olacaktı zaten! Sen morlukla siyahlık arasında kalmışsın, meydanda ölüp gitmişsin!
Sayfa 152Kitabı okudu
Sen bütün derdin kederin dünyada olduğunu zannediyorsun, oysa kıyamet gününün gamı vardır bir de!
Sayfa 150Kitabı okudu
Ortaya çıkarsan, hayran kalırsın; gizlenirsen, gizli kalırsın!
Sayfa 149Kitabı okudu
Ömrüm geldi geçti ama Gönlümün isteği bir an bile gerçekleşmedi.
Reklam
Hepimiz keder, dert içinde olsak da Sonunda sevineceğiz; bunu biliyorum. Bir yerde diken oldu mu, gül de olur Bir yerde dert oldu mu, derman da olur.