Batı uygarlığı, teknoloji alanında attığı muazzam adımlarla XX. yüzyılda yol alırken, Sovyetler, temel sorunlarını "Kapalı kapılar ardında çözmeye uğraşıyorlardı. Eğer günün birinde Batılı bir turist, Moskova da elektriki buzdolabını icat ettigini söyleyen saç baş darmadağınık, Heyecanlı bir gence rastlayacak olursa, ona yalancı ya da deli gözüyle bakmamalı . Büyük bir olasılıkla elektrikli buzdolabının Batıda sıradan bir eşya olarak kullanılmasından çok önce, evinde icat etmiştir.
Antik YakınDoğu
Batı uygarlığı özellikle de Avrupa uygarlığını düşünürken, heykeltıraşlığı, mi­marisi, edebiyatı, felsefesi ve bilimi dahil olmak üzere bütün mükemmelliğiyle "Yunan mucizesi"ni göz önüne getirmemeye imkan yoktur.
Reklam
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
Batı uygarlığı özellikle de Avrupa uygarlığını düşünürken, heykeltıraşlığı, mimarisi, edebiyatı, felsefesi ve bilimi dahil olmak üzere bütün mükemmelliğiyle "Yunan mucizesi"ni göz önüne getirmemeye imkan yoktur. Avrupa kültürü Ya­hudi-Hıristiyan düşüncenin etkisi altında kaldıysa, bu etki Yunanların (ve Eski Roma'nın) süzgecinden geçmiştir, hatta Kitabı Mukaddes'in bile yüzyıllar boyu sadece Latince versiyonu bilinir.
Bize öğretilenlere göre Batı uygarlığı Yakındoğu'da filizlendi, Avrupa'da Yunanlar ve Romalılar sa­yesinde en parlak çağını yaşadı ve dünyanın en büyük üç dini olan Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam bu uygarlığın ürünüydü. Bu dinler birbiriyle yakın akraba olan dilleri konuşan insanlar arasında çıkmıştı, bunlara Sami dilleri deniyordu: Sırasıyla Aramca (İsa'nın ve Havarilerinin dili), İbranice ve Arapça.Bizler içgüdüsel olarak Sami halklarını Yakındoğu'yla birleşti­ririz.
Sayfa 457
Dagobert Von Mikusch (Almanya)
Batı uygarlığı, onsekizinci yüzyılda başlayan ve zamanımıza kadar uzanan bir atılımla kendi siyasal ve toplumsal kurallarını bütün dünyaya yaymıştır. Böylece Batı kültürü bir dünya kültü­rü halini aldı. İşte Türkiye'de de daha önceden başlayan bu batılılaşma hareketini Mustafa Kemal enerji ile ele alıp sona erdirmiş, sert ve çok kere amansız
Reklam
Batı Avrupa denen toprak parçası üzerinde dünyanın o güne kadar görmediği bir çeşit uygarlık oluşmuştur. üretimi fazlasıyla çoğaltmakta gecikmeyecek olan ve ileri tekniğe dayanan makine uygarlığı ortaya çıkmıştır. haklı olarak bu uygarlığın ve bu çağın ideolojisini yansıtan Francis Bacon bu konuda şunları söylemiştir: "eskilerin bilmediği çok yakın olmakla birlikte köklerini karanlıkta kalan ve daha çok 3 keşifte kendini açıklıkla gösteren buluşların gücünü etkilerini ve sonuçlarını inceleyelim. yani matbaacılık sanatını, barutu ve pusulayı inceleyelim bunların hepsi dünyanın görünüşünü ve koşullarını toptan değiştirmiştir. birincisi edebiyatta, ikincisi askerlik sanatında, üçüncüsü de denizcilikte değişiklik yapmıştır. bu değişiklikleri sayısız başka değişiklik izlemişti. bu keşifler insanlığın işlerine hiçbir imparatorluğun ve hiçbir varlığın yapamadığı etki yapmış olduğunu söyleyebiliriz."
Açıkçası mesele şudur ki, bizler uygarlığı, üzerine resim yapılmış tuvaller, senfoni orkestraları ve bale dansçı­ları üreten bir makine olarak mı görüyoruz, yoksa ondan yeryüzünün kaynaklarının eşit şekilde dağıtılmasını sağla­masını ve insanların cehalet ve yoksulluk içinde mahvolma­sına engel olmasını mı bekliyoruz? Mevcut istatistikler iyi
Sayfa 159 - 160 - Pdf - 4. Bölüm: Sanat Bizi Daha İyi İnsanlar Yapar mı?Kitabı okudu
Kolomb'un bir "kaşif olarak Avrupa merkezci görüşüne meydan okumakta
Dr. Clarke, köleleştirme ve sömürgecilik dönemlerinden önce Afrika Uygarlığı ve onun güçlü ve zayıf yönleri hakkındaki geleneksel görüşlere meydan okuyor. Kolomb'un bir "kaşif olarak Avrupa merkezci görüşüne meydan okumakta ve onun soykırım sürecini başlattığını ve batı ırkçılığını yenilediğini belirtmektedir.
Sayfa 10 - önsöz: DR. LEONARD JEFFRIESKitabı okudu
Namık Kemal’in bu Avrupa uygarlığı anlatışını o zaman okuyanlar acaba onu nasıl belliyorlardı? Avrupa’da insanlar çalışıyor, bilgi edinmişler, siyasacıları da çok akıllı; onun için özgürlük var, eşitlik var. İşte bu kadar. Namık Kemal’in Avrupa uygarlığını anlayışı, kendisinden yirmi yirmibeş yıl önceki ilk Tanzimatçıların anlayışından ileri gidememiş. Biraz tarihe gidebiliyorsa da ancak Fransız Devrimi’ne kadar. O da ona toplumsal devrimler yanı ile gözükmüyor da bu devrim sadece akılda yapılmış bir devrim gibi gözüküyor.
Reklam
Sorularının tarihsel kaynaklarını, ekonomik temellerini
Tanzimat döneminin Batıcıları, Avrupa'da görülen araçlar uygarlığı neyin ürünüdür; bunlar gökten inmemişse akıldan nasıl çıkmıştır? yoksa bu insanlarda bizdekinden başka bir akıl mı vardı? Avrupa hep böyle bir uygarlıkta mı idi? Sorularının tarihsel kaynaklarını, ekonomik temellerini, onları uygulayan ekonomik tutumları, onlara anlam veren ekonomik kavramları akıllarına getirmemişlerdir.
Tanzimat görüşünde Batı uygarlığı ile Avrupa toplumu arasında zorunlu bir bağlantı yoktur. Bu uygarlık bir taç gibidir; hangi toplumun başına oturtursanız o toplum Batılılaşır.
Kilise sindirilmiş, faydacılık, maddecilik, müsbet bilim ve fen kafası üstünlüğünü kurmuştu. Avrupa’ya gidenler için Avrupa uygarlığı kusursuz, ideal bir uygarlıktı.
Kraliçe Viktorya Osmanlı halifesinin de yardımıyle Hindistan imparatoriçesi oldu. O zamanki padişahın halifeliği İngilizlerin işine yarayacak ölçüde kalıyordu. İçeride, Batı uygarlığı yanlısı hükümdar olarak gözüküyordu. Viyanalı özel doktorunun anılarında anlattığına göre, Avrupa dergilerinden kestiği şimendifer resimlerini çerçeveleterek karşısına geçer, «Benim de böyle şimendiferlerim olsun isterim» diye yabancılara isteklerini anlatırdı. (Halife Abdülmecit)
Batı Avrupa ve Osmanlı Devleti
Fatih'in İstanbul'u kuşatması sıralarında Avrupa'nın göbeğinde Gutenberg ilk basacağı kitabı hazırlıyordu. Üç yıl uğraşıldıktan sonra 1456'da ilk kitabın basılışı bitti. Eğer basımcılığın yol açtığı olaylardan biri olan dinde uyanış hareketini ve Martin Luther'in İncil'i Almanca'ya çevirerek (1519) Roma
Resim