Aranızda hala Avuntu ve Hüküm'ü okumayan varsa acilen okumalı. Uzun zamandır böyle bir kitap okumadım. Hemen her sayfasına post-it yapıştırmak ve bitmesin diye yavaş yavaş okudum. Okudum ki beni dünyasında çıkarmasın istedim. Uyumadan önce mutlaka rastgele bir sayfa açıp okuyup öylece uyuyacağım. Yani başucu kitabım oldu. Yazara diyecek sözüm yok çünkü öyle bir konuyu ele almış ki ve bana okurken hep şunu dedirtti "Ben olsam ne yapardım?" hep bu soruyu düşünerek okudum ve bir cevap bulmak zor oldu. Kitap size sadece aşk vaat etmiyor; ihanet, psikoloji, çocuk sevgisi, arkadaşlık (dostluk), yeniden doğuşun var olmanın hikayesini anlatıyor. Evet bu kadar bashetmişken kitabı konusunu inceleyelim. Natalie hamile bir kadındır eşi Aaron Seal askeridir. Aaron bir göreve gitmiştir ve oradan dönememiş eşine ölüm haberi gelir. Natalie'nin hayatı burada başlıyor. Liam ise Aaron'un en yakın arkadaşlarındandır. Ve her zorlukta ne olursa olsun Natalie'nin elini bırakmıyor. Ben Liam kadar güzel seven bir adam görmedim insanın tek bir kusuru bile olmaz mı yok Liam'da yok. Sabrı, sevgisi, anlayışını ve aşkını anlatmaya cümlelerim yetmez okunmadan anlaşılmaz kısacası. Natalie ve Liam'ın aşkını okurken "Hiçbir şey bize altın tepsi ile sunulmaz savaşılmadan güzel bir hayat elde edilemez." dedirtti. Avuntu da Natalie'nin tekrardan hayatı dönüşü ve Liam'ın onun hep yanında oluşu, Aarabelle'dan bashetmezsem olmaz Natalie ve Liam'ı bir araya getiren küçük tatlı bir varlık. Liam'ın Aarabelle'ye olan şefkatini yazar okurken içime işledi. Ama şunu söyleyeyim eğer sizde benim gibi sabırsız bir insansınız seriyi birlikte alın kitap çok fena bir yerde bitiyor.
Mustafa A. ile farketmeden aynı saniyeler içinde başladık okumaya, eminim benden daha güzel bir inceleme yapacaktır – burada emrivaki yapıyorum hocam, incelemenize başlayınız hemen –
Vüs'at O. Bener’i kpss dönemimden –daha doğrusu öabt-
