NE ÇOCUKLAR GİBİ BİR AVUNTU OLSUN DİYE OKUYUN,
NE DE MUHTERİSLER GİBİ KENDİNİZİ TALİME ZORLARCASINA;
HAYIR, HAYIR; OKUYACAKSANIZ
ŞİFA BULMAK İÇİN OKUYUN.
Flaubert
Yalnızlık benim kadar senin için de zararlı. Bakalım senin güveninin gizli anahtarını bulup şu mermer göğüste bir kapı açarak yüreğine bir damla avuntu akıtabilecek miyim?
Yaşamak için de, ölmek için de bir şeylere inanmak gerek. Asıl güç olan bu. Kolay bir avuntu, bir zar oyunu, bir yalanlar dünyası içinde yitip gitmek var inanışlarda.
"Ev işleriyle uğraşarak haftalık belli işleri yaptığı bir ortamda büyüyen böyle genç ve güzel bir kızın zar zor edindiği süslü bir giysi giyip pazar günleri akranlarıyla kentte gezintiye çıkmaktan, olsa olsa bütün önemli şenliklerde bir kerecik olsun dans etmekten, ayrıca bir kavga veya kötü bir dedikoduyla ilgili olarak çok içten gelen
bir cenneti öpüp kenara koyarak
kendi cehennemimde kana kana kaynamak için
kesilmişken bile şahdamarım
hayatımın kumarını oynadığını sanmak
gibi bir çocuksu avuntu
üçayak sehpaların dikine duruşu