Sitede yaptığım ilk inceleme, Van Gogh aşığı olduğum için bu kitabı puanlayarak geçmem çok büyük vefasızlık olurdu, dolayısıyla uzun bir inceleme olacak… En başta söyleyebilirim ki sayısız kaynak okudum, video izledim Van Gogh’la ilgili, ancak bu eser tamamen birinci dereceden bir kaynak, o yüzden onu başkalarından değil, kendinden tanımanızı
Eğer bu kitabı okuduysanız kendinizi tebrik edebilirsiniz. Fakat durağan bir dili, çok karakterli oluşu sebebiyle değil, hayatınıza böyle enteresan bir sülalenin hikayesini bilerek devam edeceğiniz için. Yanında Marquez'in, adlandırmak dilinizin ucunda duran ama tam olarak ne olarak tanımlamanız gerektiğini kestiremediğiniz anlatımı da
Kaç yıl oldu. Yok daha bir, bir buçuk ay galiba. Okuyamama, yazamama, düşünmeme devri. Durakladığım devir. Daha Karlofça gelmedi herhalde. Ne zaman başladı - Evet, o apostroflu adamla. Dos'tmuş, Yaşa'masızmış. Dah'iymiş. Sanmıyorum.
Bitmesi lazım, bitmek lazım. Bitirmem lazım, yazmam lazım yeniden ama nasıl. "Sen hiç bitirmedin ki
Wulf Dorn'un geçen yıl okuduğum ve hiç beğenmediğim Oyunbaz kitabından sonra açıkçası bu sefer biraz isteksizce aldım Karabasan'ı. İyiki almışım. Beklentilerimizin düşük olduğu kitaplar bazen bizi şaşırtır ya hani, biraz beklentimizin düşük olmasındandır bu şaşırma hissi, bazen de gerçekten güzel bir sürprizdir hani söz konusu olan, işte bu sefer
“Sabahlar umuttur, sensiz de olsa.”
Beni sevme..
Her sabah kalktığımda sana düşlerimi anlatıyorum. Yazıyorum, yazıyorum sonra yırtıyorum. Niye mi ? Korkuyorum; düşlerimde de kaybolacaksın diye ürperiyorum susuyorum.
Beni sevme..
Benim öykümde gündüz yok, yağmur yok, gökkuşağı yok. Her satırında karanlık dehlizler var.
Beni sevme..
Benim
Yarım saat inceleme yazdıktan sonra, küçücük bir hatayla tüm yazdıklarınızın silinip gitmesi... Sakinim. Neyseki daha önceden de tecrübe ettiğim gibi, ikinci kez yazılan yazının ilkinden daha iyi olduğunun bilincindeyim (avuntu değil, vallha bak.)
Lao Tzu-Savaş Sanatı
Savaşın Sanatı olur mu? Uzak doğunun Dövüş Sanatlarının altında yatan
Ey güzel insan, sen de onun gibi bir tutkunun esiriysen, onun acıları sana avuntu olsun, eğer yazgından veya kendi hatandan dolayı bir arkadaş bulamıyorsan, bu küçük kitap dostun olsun.
Beni sevme..Benim öykümde gündüz yok, yağmur yok, gökkuşağı yok. Her satırında karanlık dehlizler var. Beni sevme.. Benim öykümde, daha önce hiç tatmadığın hayal bile edemeyeceğin biraz avuntu biraz özlem ümit ışıkları yok. Kapkara karabasanlar var. Beni sevme. Benim öykümde; sevdiğinde sevdiğini kendinden eksik bırakan, gidişi yetmezmiş gibi o üşenmez, uslanmaz, yorulmaz, özlemini başına musallat eden, yelkenine rüzgar olmasını dilerken fırtınalar koparan, iki yağmur arası açan güneşken acelesi olan bir düş misali, tek kelimelik öykü ve az hüzünlü bir veda edişle son uğurlama merasimi yaptıran, hiç kullanamadığım kelimelerimin alacaklısı, imtihanı olamadığım, sorularını çözemediğim duygularının sınırlarına ulaşabilmek için yollarından geçmeye takatımın kalmadığı ama kendimden geçiren bir sızı var. Beni sevme..
Antisthenes
1. Giriş:
Bu incelemenin amacı yalnızca kitabı tanıtmak değildir. Kinik felsefenin kurucuları Antisthenes ve Diogenes'in yaşamları, etkilendikleri filozoflar, kinizmin kökenleri ve antik dünyadaki yerlerine dair geniş bir kapsamda ele almaya çalıştım. Zaman ayırıp okuyacak olanlara
... Böyle bir şeye bakmak şifa gibi doğrusu. Gençlik, güzellik ve sağlığın böyle bir uyum içinde buluşması ne kadar da enderdir.... hastalıklar sakatlıklar ve sefalet karşısında bir avuntu bu.
Şükran hissettiriyor insana
Dostoyevski'nin yarım kalan ve ilk büyük roman denemesi olan Netoçka Nezvanova tamamlanmamış olmasına rağmen aslında birçok açıdan Dostoyevski külliyatında önemli bir eser.
Dostoyevski, Ev Sahibesi'nden önce bu romanı kaleme almaya başlamış ama tamamlanmamış hâli bile Ev Sahibesi'nden ancak iki yıl sonra yayımlanabilmiştir. Dostoyevski, edebiyat