Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
   "Dua ediliyor, cevab verilmiyor."
Evvelen: Cevab vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Belki cevab vermek daimîdir. Fakat is'af-ı hâcet, mücîbin hikmetine tâbidir. Meselâ sen, tabibi çağırıyorsun. Dersin ki: "Ey hekim!" O da cevaben:    "Lebbeyk" der. Sonra dersin: "Bana şu taamı veyahut şu dermanı ver."    Hekim bazan münasib gördüğü matlubu aynen verir; bazan istediğinden daha a'lâsını verir; bazan da, senin hastalığına zarar olduğu için, cevab verdiği halde sana bir şey vermez.    Dua, bir nevi ibadet olduğu için, hâlis olmak gerektir. Tâ ki kabul olunsun. İbadetin semeratı ise uhrevîdir. Dünyevî işler, o ibadatın evkat-ı mahsusalarıdır. Meselâ yağmursuzluk, yağmur namazının vaktidir. Namaz, yağmur yağması için vaz' edilmemiştir. Umûr-u dünyeviye niyet edilse, o ibadet olan dua hâlis olmadığı için kabule lâyık olmaz.    Evet nasılki gurub, mağrib namazının vaktidir. Ay ve Güneş'in tutulmaları da, salâtü'l-küsuf vel-husuf denilen iki ibadat-ı mahsusanın vaktidir. Yoksa gaye değil ki, namaz kılmakla, tâ Güneş ve Kamer açılsınlar. Çünki Güneş ve Kamer'in açılmaları zamanı muayyendir. Fâtır-ı Zülcelal, bu iki âyât-ı azîmin nikabı zamanında yani perdelendikleri zamanda ibadını, ibadete davet eder.    Onun gibi, yağmursuzluk da yağmur namazının vaktidir. Yağmurun gelmesinin gayesi değil. Yağmursuzluk devam ettikçe -ol vechile- Allah'a ibadet devam eder. Yağmur geldiği vakit, vakti kaza olur.
“...Güneşle ay, denizle kara gibi, biz de birbirimize yaklaşmakla görevlendirilmiş değiliz. Bizler, sevgili dostum, güneş ve ay gibiyiz, deniz ve kara gibi. Amacımız iç içe geçmek, birbirimize dönüşmek değil, birbirimizi tanımak, birbirimizi gerçekte nasılsak öyle görüp buna saygı duymak, yani birimizin ötekinin karşıt ve bütünleyici parçası olduğunu bilmektir.”
Sayfa 48 - Yapı Kredi Yayınları, 12.Baskı, Ocak 2016
Reklam
Satın alınamayan şeyleri severim ben. Deniz gibi, Gökyüzü gibi, Ay ve güneş gibi, Ve sevgi gibi..
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Hiç dinmeyen bir karışıklık vardı. Yüksek faiz oranları ve halkın borçlarla bükülen beli isyanları alevlendirmişti yine..
Tepemde güneş ve ay yarışır oldu prosedür gereği yaşıyorum
Hay, dedi Yakub, Rabbim, Hay!
* * * On bir yıldız Yûsuf'un önünde secdelerde. Yûsuf'un gözlerinin derinliğinde mor benekli bir ceylânın gözlerindeki endişenin billûr derinliği. Ay Yûsuf'un önünde secdede. Bir ceylân ırmak kıyısına inmiş su içmede. Güneş Yûsuf'un önünde secdede. Yusuf'un gözlerinde su içen ceylân ok yemiş, ürkek ve acılı, titremekte Hay, dedi Yakub, Rabbim, Hay! İçinde endişe.
Sayfa 25 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
İnsanlığın Azmi: Uzayın Keşfi
İnsanlığın Azmi: Uzayın Keşfi           ༄ ༄ ༄ Matematik alanında bilimsel araştırmacı olarak Sussex Üniversitesi’nde çalışan Dr. Paul Parsons, popüler bilim üzerinde kitapları mevcut ve Kraliyet İstatistik Derneği üyesidir. Evrenin karanlık yüzünü aydınlatan uzay araştırmaları hakkında bilgi veren “Uzay Yolculuğu – İnsanlığın
Uzay Yolculuğu
Uzay YolculuğuPaul Parsons · Kronik Kitap · 015 okunma
ÜSTÜNE Kuşlar geçer bulutun üstünden, Yağmur yağar bulutun üstüne. Kuşlar geçer trenin üstünden, Yağmur yağar trenin üstüne. Kuşlar geçer gecenin üstünden, Yağmur yağar gecenin üstüne. Ve ay gelir, kuşlar nereye giderse.. Güneş doğar yağmurun üstüne. #Orhan Veli
Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir. Furkân Sûresi meali﴾61﴿
Sayfa 364
İçimizdeki karakter... :)
Satın alınamayan şeyleri severim ben. Deniz gibi, Gökyüzü gibi, Güneş ve Ay gibi, Ve sevgi gibi...
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.