Düşünün ki en aşırı, en atak hareketleri yapmaya yetenekli biriyim ben, aklınızın kıyısından bile geçmeyen şeyleri yapabilirim.
"canım selim! nasıl çırpınmışsın bir yere tutunmak için: burhanların ortasında neler hissetmişsin!" "kazandınız. (kimse yoktu -çirkinlikten başka- selim'in yanında.)" "böyle adama (darılma ama) yaklaşmaz hiçbir güzellik doğduğu günden beri kalbinde bir delik, almak için bütün sızıları içine. her zaman utanmıştır
Reklam
Birtakım kayıplar ve işlevsiz kanunlar.
Pencerenin yanına gitti, alnını cama dayadı. Bir süre öylece kaldı. Sonra aşağıya baktı: caddede insanlar, karıncalar gibi, telaşla birbirlerine çarparak oraya buraya gidiyorlardı. Yüzlerce insan, binlerce insan.. Çoğu ne kadar önemsiz, ne kadar silik. İçlerinden biri Selim olamaz mıydı? Milyonların içinde sadece bir Selim. Bu tabiat kanunları ne kadar insafsız, diye düşündü. Kime zararı dokunur bunun? Hepsinin eli, ayağı, başı var.. Selim gibi. Ne olur bu kadar el, ayak, baş bir araya gelse de sadece bi tanecik Selim çıkarsalar aralarından; ne olur bir tane Selim olsa. Elimi sallar çağırırım: koca budala, derim, nereye gidiyorsun gene dalgın dalgın? Olmaz, olamaz! Yok olamaz insan. Hareketleri, gülüşü, birlikte yaptıklarımız : nereye gitti hepsi? Lavoisier kanunu var: hiçbir şey yok olamaz durup dururken. Kanun adamdan hesap sorar; nereye gitti, diye. Pencereyi açtı, aşağı sarktı. Başka kanunlar da var diyorlar. Lavoisier kanununda toplam ağırlık sabit kalırmış. Peki Selimlik? Onu nasıl tartacaksınız? Neden kimse üzerine almıyor bu özelliği? O halde haksızsınız. Bu kadar insan bir araya gelip bir Selim olamıyorsunuz. Gülümsedi. İnsanlar, insanlar..
Sayfa 328Kitabı okudu
ilk aşkım
Nasıl başladığını merak ediyorsanız hemen anlatayım, merak etmiyorsanız da anlatırım. Anlatacağım. Ankara'dan İstanbul'a tanışanlı 1 yıl olmuştu. Fakat anadolu yakasında oturduğumuzdan ve orta sonu Çengelköy'de bir okulda okuduğumdan Etiler hakkında pek bir fikrim yoktu. Saçlarım uzuncaydı, balık etliydim. Pantolonla okula giderdim, daha rahat
Bir demet tebessüm bir tutam sevgi.
Ask ile depresyon arasındaki fark Psikoloji biliminde, bazı psikologlar depresyonla aşk yada obsesif-kompülsif bozukluk (okb) ile aşk arasındaki benzer noktaları bulmaya çalışıyorlar. Depresyon ile aşk arasındaki benzer davranışlar nelermiş? 1- Depresyondaki kişi bir şeyi kara kara düşünür. Aynı şey aşk yaşayan kişi içinde geçerlidir. 2- Depresyon hastaları tek bir nesne veya tek bir kişi üzerine odaklanabiliyor. Aşık olan kişi de saatlerce sevdiğini düşünüyor. 3-Depresyon hastaları saplantılarının mantık dışı olduğunu bilmekle birlikte, bu saplantıdan kurtulamadıklarını itiraf ediyorlar. Aşkın gözü kördür, deriz. Aşık kişilerde mantıksal düşünme yetilerini belli bir süreliğine kaybediyorlar. 4- Depresyondaki kişilerin günlük yaşantılarındaki hareketleri yavaşlar ve azalır. Aşıklar da aynı şekilde ağır çekim yaşamaya başlarlar. 5- Depresyon hastaları genelde yemeden, içmeden kesilirler. Aşıklar da aynı dertten muzdariptirler. 6- Depresyondakiler damardan şarkılar dinlerler. Aşıklar da aynı tarz müzikten hoşlanırlar. 7- Depresif vakaların iş verimi azalır. Aşıklar da çalışamazlar, okul başarıları, iş verimleri anında düşer. Bu belirtileri çoğaltabiliriz. Depresyonla aşk arasındaki tek fark şuymuş. Aşık olan kişinin beyni mutluluk hormonunu (seratonin) çokça salgılarken depresyondaki kişinin beyni bu hormonu daha az salgılıyormuş. Aradaki fark sadece seratonin hormonu. Aşık bir arkadaşınıza depresyondaymış gibi davranabilirsiniz yani. Aşık insanlara yada depresyon yaşayanlara mantıksal önerileriniz hiç fayda etmez.
Sayfa 9 - Alfa psikoloji yayınları
BARAK BABA - BABA TAPDUK - YUNUS EMRE
XIII. yüzyılın ikinci yarasında Anadolu’da Osmanlı öncesi dönem Kalenderîliğine damgasını vurmuş olan Türk şeyhi Barak Baba: * «Dönemin hemen bütün kaynakları, Barak Baba hakkında geniş bilgi ihtiva ederler. Muhtemelen Babaî hareketi mensuplarının ikinci kuşağına mensup bu meşhur Kalenderî, daha doğrusu Haydarî şeyhi, kaynakların ifadesine göre,
Reklam
629 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.