Yüzlerce insan, binlerce insan... Çoğu ne kadar önemsiz, ne kadar silik. İçlerinden biri Selim olamaz mıydı? Milyonların içinde bir sadece bir Selim. Bu tabiat kanunları ne kadar insafsız, diye düşündü. Kime zararı dokunur bunun? Hepsinin eli, ayağı, başı var... Selim gibi. Ne olur bu kadar el, ayak, baş bir araya gelse de sadece bir tane Selim olsa. Elimi sallar çağırırım: koca budala, derim, nereye gidiyorsun gene dalgın dalgın? Olamaz, olamaz! Yok olamaz insan. Hareketleri, gülüşü, birlikte yaptıklarımız: nereye gitti hepsi? Lovoiser kanunu var: hiç bir şey yok olamaz durup dururken. Kanun,adamdan hesap sorar; nereye gitti, diye. Pencereyi açtı, aşağı sarktı. Başka kanunlar da var diyorlar. Lavoiser kanununda toplam ağırlık sabit kalırmış. Peki Selimlik? Onu nasıl tartacaksınız? Neden kimse üzerine almıyor bu özelliği? O halde haksızsınız. Bu kadar insan bir araya gelip bir Selim olamıyorsunuz. Gülümsedi. İnsanlar, insanlar... Onu da gördük. Pencereyi kapattı.
Sayfa 328
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sherlock Holmes hayranı olarak bu kitabı da hızla bitirdim. Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılan Sherlock Holmes karakteri dünya tarihinin en başarılı dedektifidir. Sherlock Holmes hikayelerini ilginç olması kullandığı teknikler ve hiç tartışmasız mantığıdır. Bütün delilleri titizlikle toplar, ön yargıdan uzak bir şekilde analiz eder ve sonuca ulaşır... Sorduğu soruların cevaplarının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat ederek sigara izmaritinden, el yazılarından, ayak izlerinden ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşmasına bayılıyorum. Sherlock Holmes' in hızlı düşünmesi ve tuhaf hareketleri çok güzel ve kitabı daha akıcı yapıyor. Tabi ki bu karakteri kafasından yaratıp kağıda muhteşem bir şekilde aktarıp bize sunduğu için çok teşekkür ederim. Okumanızı tavsiye ederim ve keyifli okumalar dilerim.
Sherlock Holmes - Yaralı Yüz
Sherlock Holmes - Yaralı YüzArthur Conan Doyle · Timaş Yayınları · 2015239 okunma
Bu yazı Mustafa Adak dostuma ithaf edilmiştir.
Müptela Ortalık sidik kokuyordu. Burnuyla havayı koklaya koklaya izini sürdü kokunun ve buldu. Oturduğu bankta arada bir burnuna gelen kesif sidik kokusunun kaynağı kendi pantolonuydu. Bir saat kadar önce diplerinde keskin, gözleri acıtan bir amonyak kokusu olan tarihi sur duvarına hacet giderirken duyduğu ayak seslerinden irkilmiş, hemen
632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
İçime doğdu sanki bu kadar güzel bir şeyle karşılaşacağım. ‘Budala’yı okurken aldığım zevki aldım okurken Oblomov’u. Oblomovluk, Oblomovluğu bilmeyen birine tam olarak böyle açıklanabilirdi. O kadar akıp gitti ki ‘dur’ diyemedim  oblomov ile Ştoltz öyle güzel karşılaştırılmıştı. Öyle zıtlardı. Oblomovlu cümlelerde zaman kağnı gibi ilerlerken
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202138,9bin okunma
Oblomov ah Oblomov ️
Birçok insan iyilikten utanarak söz ettiği halde, kendilerini lekeleyebilecek boş ve kötü sözleri yüksek sesle cüretle söylerler. Fakat Oblomov'un hareketleri dürüsttür; vicdanında bile bile işlenmiş hiçbir günahı yoktu. Hiçbir erdemi ayak altına almış değildi. Günlük konuşmalarda kadınlardan parayla alıp verilen bir matah gibi söz edilmesine dayanamazdı. Bir erkeğin şerefini kaybetmesine, bir kadının çamura düşmesine her zaman vahlanır, fakat çevresindekilerin yargılarından korkarak bir şey söylemezdi. Onun duygularını birinin keşfetmesi gerekti: Olga keşfetti.
Reklam
6: 12 Ağzında yalanla dolaşan kişi, soysuz ve fesatçıdır. 6: 13 Göz kırpar, bir sürü ayak oyunu, el kol hareketleri yapar, 6: 14 Ahlaksız yüreğinde kötülük tasarlar, çekişmeler yaratır durmadan. 6: 15 Bu yüzden ansızın yıkıma uğrayacak, birdenbire çaresizce yok olacak. (Özdeyişler-Proverbs)
Ketuvimdedir.Kitabı okudu
Ahmet Erhan
ı her şey bir acının bilincine varmakla başladı. bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla... bir el, hep bir şeyler yazdı, biz doğduktan bu yana kağıtlara şimdi bütün yaşadıklarım karalama kağıtlarında kaldı. bir kalem kendi kendine yazar bu şiiri. insanlar işlerine gider, ben acıya giderim. bir günde bütün isalarımı çarmıha
·
Puan vermedi
Daha önce "Hayvan Çiftliği" adlı kitabını okuyup yorumlamıştım. İki kitabın ortak noktası, gerçek dışı gibi gösterilen olaylar, kişiler veya dünyalar üzerinden tarihteki ve günümüzdeki önemli meselelere değiniliyor olunması. 1984 kitabı distopya olarak niteleniyor olsa da benim gözümde gelecekte yaşanması muhtemel karanlık günlerden
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165bin okunma
“İncire ve zeytine andolsun ki” diye başlıyor Kuran’daki Tîn suresi, “biz insanı en güzel biçimde yarattık.” Allah incir üstüne yemin etmiş yani. Yaradan’ın yarattıklarının adıyla yemin etmiş olması, muhteşem bir dil eğretilemesi. Cebrail’in değil de insanın sesiyle konuşuyor Allah. Bütün âlemleri kaplayan insan sesiyle inciri anıyor. Sana
Reklam
Siz de Mutlu Olmak İstemezmisiniz?
Kalp dile gelmiş "Nasıl mutlu edersin beni" Sahibi bu soruya fazlaca düşünmeden cevap vermiş. "Seni gözlerimle aşk'a tutuştururum". Kalp bunu nasıl basaracaksın diye sormuş. "Bin kadına bakarım, birini sana beğendiririm". Kalp bu kadarı kâfi mi diye sormuş. Sahibi daha mı çok istiyorsun, bu ne aç gözlülük demiş. Kalp sahibinin onu anlamak istememesi üzerine şöyle cevap vermiş. "Hayır, öldürmezmisin böyle beni". Sahibi bu cevaba şaşırarak şöyle söylemiş. "Gönül eğlendirmek istemezmisin". Kalp bu soruya kızmış olmalı ki, ritimlerini hızlandırmış. Sahibi ne yaptığını sanıyorsun sen? Kalp ritm atıslarını normale döndürmüş ve devam etmiş. "Sen benim gönül eğlencem dediyin, belki bir insanın hayatı, belki umudu veyahutta gururu". Sahibi bu yanıta karşın . "Sen bana nasil mutlu edeceyi mi sormadın mı". Kalp otur da anlatayım demiş. "Evvela vucudunu guzelce yıka ağzına burnuna güzel bir sekilde su çek. Iki elini kulağina daya ve sağ avucunla sol bileyini güzelce kavra. Daha sonra yere paralel bir vazihette göğsünü ey. Ve tekrar doğrul. Ellerini yana sal. Ileriye değil yer e bak. Daha sonra dizlerinin üzerine çök ve başını alnının ve burnunun yere değmesini sağla. Daha sonra ayak b Sol ayağının üzerine otur.sol baş parmaginı dik tutacak şekil de bekle bir daha yere eğil.sonra tekrar ayağı kalk ve aynı hareketleri bir daha hap. Sahibi bu hareletleri yapar. -kalp bir daha sorar "Şimdi mutlumusun". Sahibi göz yaşlarına boğulur... K.TATAROĞLU
395 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.