Böyle çıkma gece vakti balkona Havalar soğudu üşümesin ayakların Acıya salıverme kendini bir çırpıda Sonumuz nasıl olacak diye yorma kafanı Umutsuzluğa kapılma, gelip geçenlere bak Umutsuzluk suçunu işlemek bize yasak
Afşar Timuçin
Afşar Timuçin
Limonlu kek seversin sen çayını demli içersin başın ağrır hep o yüzden beni hep yanında istersin uyumaz sın geceleri şiirler okursun hayallerini anlatırsın kulağıma saatlerce hiç bıkmaz sın mesela sorularım dan ufacık çocuğa anlatır gibi tekrar tekrar hiç kızma dan anlatırsın karnım ağrıyor diye mızıkladığımda hiç yorulmadan tutarsın mesela karnımı saatlerce gece uyurken nefes almam dan anlarsın rüyamda korktuğumu ve ardından o ses gelir o uykulu sesinle şşşt yok bişey güzel kızım korkma ben burdayım bak sarılıyorum hadi gel koynuma deyip çekersin beni kollarının arasına bazen ne kadar uzakta olsanda hissediyorum nefesini boynumda işte işte o yüzden aradan ne kadar zaman geçerse geçsin istersen 60 yıl geçsin eğer yorulursan sana her zaman limonlu kekim ve demli bir çayım var koltuğun ve kitaplığımızın yanındaki battaniyen hep hazır pijamaların komodin in çekmecesin de mutfaktaki masanın üstünde bir kutu var mesela bir gün geldiğinde başın ağrır sa diye ilaçların duruyor banyoda ki dolabın sağ tarafı tamamen sana ait eşyalar ile dolu mesela hatta çatı katında tıpkı senin odan da olduğu gibi çıkıp otura bileceğimiz bir çatı var tabi sen geldiğinde hâlâ dizleriniz tutuyor olursa oraya çıkıp acı birer kahve içeriz kahvenin yanına sufle de yaparım sen çok seversin bir gün geleceğini biliyorum sevgilim o yüzden terliklerini kapının girişine koydum bir gün geldiğinde ayakların hiç üşümesin diye
Reklam
Onlar savaşçıdırlar içlerinde Gökleri yeni baştan kurarlar Böyle çıkma gece vakti balkona Havalar soğudu üşümesin ayakların Acıya salıverme kendini bir çırpıda Sonumuz nasıl olacak diye yorma kafanı Umutsuzluğa kapılma, gelip geçenlere bak Umutsuzluk suçunu işlemek bize yasak
''Sevme kızım. Yolu sana çıkmayan adamları sevme. Parmak uçlarından öpmeyen, senin saçlarında nefesini öldürmeyen, damarlarındaki adrenalini yerle bir etmeyen, bakışıyla sesini kesmeyen, uyurken üzerini örtmeyen, ayakların üşümesin diye çoraplarını giydirmeyen, yaralarından sana yeni umutlar vermeyen, sisli gecelerde gözyaşını silmeyen. Seni, sevmeyen adamları sevme kızım. Eğer gün gelir de gözlerinin içine kaybolmuşlukla bakan birine rastlarsan. Onu kaybetme kızım..!''
Sayfa 102Kitabı okudu
Durdurabilirim diye sustum ayakların üşümesin diye sustum ama üşüyorsun bir türlü engel olamıyoum ayaklarından başlıyorsun üşümeye benim kulaklarıma vuruyor şarkı söylüyorum ben de sıcak ülke şarkıları Evita dinliyorum sıkça bunu sen de yapmalısın annemin ördüğü patikleri yollasam giymezsin bilirim yine de boşlama kapıları belki bir yolunu bulur tüylü bir çift ev terliğiyle kalkıp yanına gelirim...
Ayakların Üşümesin Diye
mektup yazsam alevler mürekkepler kullanıp yazdıklarımı ayaklarına okur musun?
Reklam
Onlar savaşçıdırlar içlerinde Gökleri yeni baştan kurarlar Böyle çıkma gece vakti balkona Havalar soğudu üşümesin ayakların Acıya salıverme kendini bir çırpıda Sonumuz nasıl olacak diye yorma kafanı Umutsuzluğa kapılma, gelip geçenlere bak Umutsuzluk suçunu işlemek bize yasak
Ayakların Üşümesin Diye
ılık ılık konuşayım diye sarılıyorum telefona müteahhitin kepçesi telefon tellerini koparmış
Ayakların Üşümesin Diye
Durdurabilirim diye sustum ayakların üşümesin diye Sustum ama üşüyorsun bir türlü engel olamıyorum Ayaklarından başlıyorsun üşümeye benim kulaklarıma vuruyor Şarkı söylüyorum ben de sıcak ülke şarkıları Evita dinliyorum sıkça bunu sen de yapmalısın Annemin ördüğü patikleri yollasam giymezsin bilirim Yine de boşlama kapıları belki bir yolunu bulur Tüylü bir çift ev terliğiyle kalkıp yanına gelirim.. Sizin sahil gibi değil buralar her yeri müteahhitler kapmış İnşaat yapıyorlar her boşluğa pazar kuracak yer kalmıyor Bayrammış bak yarın çok mutluymuş türküm diyenler Ama senin ayakların üşüyor nasıl da çaresizim Ilık ılık konuşayım diye sarılıyorum telefona Müteahhitin kepçesi telefon tellerini koparmış Mektup yazsam alevli mürekkepler kullanıp Yazdıklarımı ayaklarına okur musun?
Ali Lidar
Ali Lidar
'Ayakların üşümesin diye sana çorap almıştı onu unutamıyorum, Önce senin çayını karıştırması, sen yemeden yememesi.. Bunlar bu dünyaya fazla be güzel yüreklim' dedi.. Fazla güzel sevmişiz, fazla gelmiş bilemedik.. Başka türlü nasıl sevilirdi hiç bilemedik İyi ki böyle sevdik..
Reklam
Ayakların Üşümesin Diye
Durdurabilirim diye sustum ayakların üşümesin diye Sustum ama üşüyorsun bir türlü engel olamıyorum Ayaklarından başlıyorsun üşümeye benim kulaklarıma vuruyor Şarkı söylüyorum ben de sıcak ülke şarkıları Evita dinliyorum sıkça bunu sen de yapmalısın Annemin ördüğü patikleri yollasam giymezsin bilirim Yine de boşlama kapıları belki bir yolunu bulur Tüylü bir çift ev terliğiyle kalkıp yanına gelirim.. Sizin sahil gibi değil buralar her yeri müteahhitler kapmış İnşaat yapıyorlar her boşluğa pazar kuracak yer kalmıyor Bayrammış bak yarın çok mutluymuş türküm diyenler Ama senin ayakların üşüyor nasıl da çaresizim Ilık ılık konuşayım diye sarılıyorum telefona Müteahhitin kepçesi telefon tellerini koparmış Mektup yazsam alevli mürekkepler kullanıp Yazdıklarımı ayaklarına okur musun? Ali Lidar
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.