Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sonunda yeniçeriliği İkinci Mahmud, kabristanlardaki mezar taşlarına kadar kırarak kaldırmış, bir yeni ordu kurmuştu. Padişah tarafından Türkiye'ye çağrılan Prusya subayları arasındaki Moltke 7 Nisan 1836'da Beyoğlu'ndan yazdığı mektubunda Osmanlı İmparatorluğunun durumunu şöyle anlatmaktadır: "Uzun zaman Avrupa ordularının
(1)Mısırlı Mehmet Ali'nin oğlu İbrahim Paşa Kütahya'ya kadar gelmişti.Kitabı okudu
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
“Sultan İbrahim Han”, “Deli İbrahim” olarak da bilinir. I. Ahmed ile Rum asıllı cariye kökenli Kösem Mahpeyker Valide Sultan'ın küçük oğlu, IV. Murad'ın öz kardeşidir. (...) 8,5 yıllık saltanatı boyunca Girit seferi, Azak'ın kuşatılması, Karadeniz kıyılarına Kazak korsanların baskınları, Anadolu'da Celalî ayaklanmaları,
Sayfa 282 - 18- Sultan İbrahimKitabı okudu
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Ayasofya'nın altında sarnıçlar ve tüneller olduğuyla ilgili onlarca efsane duymuştum. Ayasofya'nın dehlizlerine merakım İhsan Tunay Hoca'nın anlattığı şu hikâyeyle başladı: Bizans'ta papazların ve dinin etkisini artırmak için çeşitli hilelere başvurulurmuş. Önce kentin altındaki sarnıçların suyollarını keser, ardından susuzluktan kıvranan halkı Ayasofya'ya çağırırlarmış. Halk toplanıp kiliseye geldiğinde, ayinlerden sonra "Papaz, Tanrı ile konuştu, yarın suyunuz gelecek" denilir ve ertesi gün kentin suyu verilirmiş.
HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER DOĞUM YERİ VE YILI Hamdullah Suphi, İstanbul Aksaray'da Horhor'daki Abdüllatif Suphi Paşa Konağı'nda doğmuştur. Bu konak onun ölümünden sonra İstanbul Üniversitesi tarafından satın alınarak, muhafaza altına alınmıştır. Doğum tarihi ile ilgili olarak muhtelif tarihler 1884, 1885 ve 1886 yılları
Reklam
“Ayasofya çok büyük ve çok önemli bir ibadethane... Bu yüzden dehlizlerde toplu gömülerle karşılaştık. Ama daha ilginci katakomplarla da karşılaştık. Katakomplar Roma döneminden kalma Hristiyan Kaya Mezarlıklarıdır ve bu kaya mezarları Ayasofya’dan daha eskidir.” Göksel Gülensoy
Pelin Çift
Dehlizlerdeki yolculuğuma efsanelerden yola çıkarak başlamıştım. Ancak dehlizlerde efsanelerin gerçeğe dönüştüğünü gördüm. Bu nedenle Kutsal Emanetler'in bu tüneller vasıtasıyla taşındığı, kaçırıldığı ya da saklandığını düşünmek için çok nedenim var. Belki de bazı emanetler Ayasofya'nın dehlizlerinde gizlenmiştir. Çalışmalarımızın sürmesi bu yüzden çok önemli...
Sayfa 65 - Göksel Gülensoy'un Araştırmaları
Pelin Çift
Ayasofya çok büyük ve çok önemli bir ibadethane... Bu yüzden dehlizlerde toplu gömülerle karşılaştık. Ama daha ilginci katakomplarla da karşılaştık... Katakomplar Roma döneminden kalma Hıristiyan kaya mezarlarıdır ve bu kaya mezarları Ayasofya'dan daha eskidir. Mabedin altındaki mezar odalarının 3 ve 4. yüzyıllardan kalma olduğu düşünülüyor. Yani bu mezarların bazıları büyük olasılıkla birinci Ayasofya'dan, belki daha öncesinden günümüze kalmış. Ayasofya'nın altına sonradan mezar odası yapmak mümkün değil.
Sayfa 63
Pelin Çift
İlginçtir, dehlizler karşımıza mezar odalarını da çıkardı. Aslında Bizans geleneğinde ömrünü kiliseye adamış kişiler, o kilisedeki mezar odalarına gömülüyor ve bu mezar odaları genellikle apsisin altında oluyordu. Bu gelenek Ayasofya'da yok çünkü Ayasofya bir tören kilisesi. Bu nedenle İmparator Justinyanus'un bile mezarı Ayasofya'da değil. Ancak Ayasofya öyle kutsal bir yer ki, herkes Ayasofya'nın herhangi bir yerine gömülmek isteyebilir.
Sayfa 62