Hiçbir şeyi, fenalık veya güzellik hiç fark etmez, dışarıdan seyredemeyecek kadar açım bu dünyaya. Bu öyle bir açlık ki, ancak çalıştığım, yazdığım, araştırdığım, yanıtını bilmediğim soruların peşinden gittiğim zaman kendimi doygun hissediyorum.
"ben şimdi ağıt mı yakmalıyım şiir mi okumalıyım ah mı etmeliyim yoksa her gece bir masal mı anlatmalıyım kendime her şeyin yolunda olduğu o yol nerede her şey elimizdeyse benim elim nerede"