392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
115 günde okudu
sohbet tadında bir ders serüveni...
Öncelikle yüce Allah ﷻ'dan
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
hocamıza rahmet diliyorum... Gerçek bir
Savaşçı
Savaşçı
olmaya var mısınız? Psikolojiye merakınız var da, kalın kalın psikoloji kitaplarını okumaya mı güceniyorsunuz? O zaman bu kitap size yardımcı olabilir.
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
, bu kitabını Arif Okurer adlı genç bir öğretmen ile yaptığı karşılıklı bir sohbet niteliğinde kaleme almıştır. Arif Bey genç, azimli, istekli bir öğretmen de olsa, kararından tam emin değil, bazı kaygıları var. İşte tam da bu yüzden
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
hocasını bulmuş, onunla gerçek bir
Savaşçı
Savaşçı
olmanın yolunu öğrenmeye adıyor kendini. Kitapta kendini Arif Bey ile beraber ana karakter kılan
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
, çoğumuzun duyduğu ve bildiği
Martin Heidegger
Martin Heidegger
,
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
,
Michel Foucault
Michel Foucault
,
Claude Levi-Strauss
Claude Levi-Strauss
,
Aristoteles
Aristoteles
,
Parmenides
Parmenides
,
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
Charles Darwin
Charles Darwin
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
Karl Marx
Karl Marx
gibi meşhur isimleri, filozofları, psikologları, yazarları dahil edip, onların da düşünce tasavvurlarını sohbetine katıyor. Özellikle bu sohbet kıvamında ki yazılış tarzı, İstanbul'u gözlemlemeleri, etraflarındaki insanlara dikkat etmeleri okuyan kişide bir farkındalık oluşturuyor, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yazar bununla birlikte aynı zamanda Azîz İstanbul şehrindeki çalışmalara ve durumlara yeri geldiğinde tenkit, yeri geldiğinde de şükrânlarını sunuyor. Eleştirebileceğim tek şey şu olsa gerek: Kitap bazı yerlerde kısaltılabilir, böylelikle yaklaşık 400 sayfalık bu kitap rahat 300 sayfaya indirilebilirdi. Yine de okumanızı tavsiye ederim. Ve sanırım (içeriğini tazelemek adına) birkaç ayda /senede bir tekrar tekrar okunması gereken nadir kitaplardan. Allah ﷻ
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
hocamıza rahmetiyle muamele eylesin, taksirâtını affeylesin. Mekânı cennet olsun.
Savaşçı
SavaşçıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 202110bin okunma
Zaman dediğimiz kavram dünyanın kendi etrafında dönmesi ile oluşan gece gündüzler ile dünyanın güneş etrafında dönmesi ile oluşan yılların birlikte ölçümüdür. Eğer dünya kendi etrafında daha hızlı dönseydi bir yılda yaşanan günlerin sayısı daha fazla olurdu. Mesela dünya kendi etrafında iki kat hızlı dönse fakat güneş etrafında aynı hızla dönmeye
Reklam
Bir yılın değerini öğrenmek için, imtihanlarda kalmış bir ögrenciye sor! Bir ayın kıymetini öğrenmek için, çocuğunu sekizinci ayda doğuran anneye sor. Bir haftanın pahasını öğrenmek için, gündelik ücretle çalışan ve on çocuğa bakan işçiye sor! Bir saatin değerini öğrenmek için, düğün gecesinde gelin hanımla buluşmak için bekleyen damada sor! Bir dakikanın kıymetini öğrenmek için, treni kaçıran kişiye sor! Bir saniyenin pahasını öğrenmek için, araç kazasında ölmekten kurtulana sor! Bir saniyenin binde birinin değerini öğrenmek için, olimpiyat oyunlarında gümüş madalya kazanana sor!
Sayfa 263 - AnonimKitabı okudu
Cəmiyyətin birliyi də elə ailədən başlayır da . Bizdə xalqı birləşdirməkdən milləti birləşdirməkdən danışırlar . Elə millətçi axmaqlara demək lazımdır ki , ay kişi heç ailəndə birlik var ki , xalqı birləşdirirsən ? Soruşmaq istəyirəm sizdən uşaqlar , sizdə ailəvi şam yeməyi hər axşam saat neçədə olur ? Toy və yaslardan başqa qohumlar nə vaxt bir araya gəlir ? Nə üçün evinizdə maaş ciblərdə olur ? Niyə ümumi bir yerə yığılmır ? Evdə gizlənəsi kim ola bilər ki ? Ayda neçə dəfə ailəvi gəzintiyə çıxırsınız ? Bəs əvvəllər valideynləriniz sevgili olanda gündə çıxıb gəzdikəri yerlərə indi niyə belə gec - gec gedirlər ? Nəyə görə axşam televizor və qəzetlər ailəvi söhbətlərdən daha maraqlı olur ? Görürsünüz qədər ailə depressiyaları var ? Heç hiss etmisiniz ki , hər il Novruz bayramı , Yeni il daha maraqsız keçir ? Hər il qar yağanda buna daha həvəssiz baxırsınız . Elə bil hər şeyin mənası itib . Hər bir şey solub . İnsanlar bozlaşıb , tündləşib , avtomatlaşıb , robotlaşıb .
Sayfa 107Kitabı okudu
Kitap Okuyamama Dönemleri
2024’ün başında kendime okuma hedefi koyduğumda ne kadar yoğun olursam olayım okumak zorundayım diye kendimi sıkıştırıyordum… Ve bunun sonucunda 1 kitabı 3 ayda bitirebildim… 3 aydır 20 sayfasını zor okuduğum kitabı dün tren yolculuğunda iken geriye kalan 150 sayfasını okuyarak tamamladım. Ve fark ettim ki kitap okuyamama dönemleri de var ve bu normal. Şu an bunu kabulleniyor olmam bende zihnen rahatlama oluşturdu. Neden hobi olarak nitelendirdiğim bir şeyde bu kadar yapmalısın diye kendimi bu kadar strese sokuyordum ki? Bu zihin rahatlaması ile yeni bir kitaba başlama isteği ve heyecanı kendiliğinden geldi. Demem o ki, bu kendime de bir hatırlatma: Bazen kitap okuyamama dönemleri olabilir, kısa bir kitabı 3 ayda anca bitirebilirsin ya da bitiremeyebilirsin. Bunlar normal süreçler. Ve bunu kabullenerek zihnini rahat bırakabilirsin. Evet, kendine bir hedef koymuş olabilirsin ama bu hedefi tutturamamak seni beceriksiz yapmıyor. Sadece sürece ve süreçten aldığın keyife odaklan. Kitap okuyamama dönemleri de deli gibi kitap okuma dönemleri de normal ve bunu kabulleniyorum.🤍
Kavak ile sarmaşığın hikâyesi, haddini bilmezlerin ahvalinden haber veriyor bize. Efendim, dalları heybet ile göğe uzanan ulu bir çınar ağacının yanında bir sarmaşık filizi boy vermiş. Baharla birlikte sarmaşık filizi kavak ağacının gövdesine sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurun ve güneşin etkisiyle hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacının boyuna yetişmiş. Bir gün kavak ağacına sormuş sarmaşık: “Sen kaç ayda bu hâle geldin?” Kavak: “On yılda.” demiş. Kibirle yapraklarını sallayıp gülmüş sarmaşık ve “On yılda mı? Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!” demiş. Kavak: “Doğru, haklısın.” demiş ve başka bir şey dememiş. Derken günler günleri kovalamış ve yazın sıcak günleri yerini sonbaharın serin havalarına bırakmış. Sonbaharın ilk rüzgârları ile sarmaşığın nazenin yaprakları savrulurken üşümeye başlamış. Sonra yavaş yavaş büzülüp aşağı doğru inmiş sarmaşık. Endişe ile kavağa sormuş: “Bana neler oluyor ağaç?” “Ölüyorsun.” demiş kavak. “Niçin?” diye sormuş sarmaşık. Kavak haddini bildiren sözünü söylemiş sarmaşığa: “Benim on yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştığın için.”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.