İnsan Yavrusunun Yürümesi
İnsan yavrusu, insan, hayvan ve melek karışımı bir mozaiktir. Bir örnek vereyim: küçük bir çocuğun tekmeleme tepkisi daha ana rahmindeyken vardır -her anne bunu bilir- belkemikli tüm hayvanlarda buna rastlanır. Bu yansı (refleks) kendi kendine yeterlidir ama aynı zamanda daha kapsamlı devinimlere de yol açar; bu devinimlerin kendiliğinden yapılabilmesi (otomatik olabilmesi) için çalışmak gerekir. Onbirinci ayda bebeğe yerde sürünme olanağını verir. Bu da yeni devinimlere yol açar; bundan sonra bebekler yere yatar ve beyindeki çeşitli yolları hirlikte kullanmaya yönelir (özellikle, kas devinimleriyle dengenin birleştiği cerebellum'u kullanmaya yönelir, bundan da bir dizi yumuşak, ince, girift devinim oluşur, bunlar çocukta düşünmeden yapılan alışkanlıklara dönüşür. Artık bilincin yapacağı tek şey bir emir vermektir. Ondördüncü ayda bu emir «Ayağı kalk!» olur. Artık çocuk, tüm insanların alışkanlığı ve özelliği olan iki ayak üstünde dik yürüme işine başlamıştır.
Sayfa 31
“Ne istiyorsun daha! İşte benim yaşamım. İyi bir hırsızın oğluyum; ne yazık ki, Charlot55 babama kravat takmak56 zorunda kalmış. O zamanlar darağacı modası vardı daha iyi olurmuş. Altı yaşımdayken ne anam vardı, ne de babam; posta arabalarının pencerelerinden birkaç kuruş atılır diye yol kenarlarında, tozların içinde takla atardım; kış olduğunda
Reklam
Eğitim mi? Karakter mi? Padişah vezirine sormuş "Eğitim mi önemlidir, karakter mi?" Vezir düşünmeden cevap vermiş: "Karakter padişahım." Vezirinden bunu ispatlamasını isteyen padişah memleketin her yerine tellallar göndermiş:"duyduk duymadık demeyin, en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın..." Vezir bir süre sonra en iyi hayvan eğiticisini padişahın huzuruna çıkarmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş: "Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?" "Altı ayda öğretirim padişahım..." Altı ayın sonunda saray erkânı toplanmış.Eğitilen kedi elinde tepsiyle servis yaparken vezirin önüne geldiği zaman padişah tekrar sormuş "eğitim mi önemlidir, karakter mi?" Vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. Bunu gören kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinden koşmaya başlamış. Tabi altı aylık eğitim de boşa gitmiş . Vezir cevap vermiş : "Karakter önemlidir padişahım."
Sayfa 112Kitabı okudu
Bir ölü, uğraşındaki bu ustalığı nasıl kazandığını sordu. “Uzundur,” dedi, “ben bu zenatı hastalığımda o hekim senin bu hekim benim, simsarların elinde geze dolaşa öğrendim.” Öteki ölüler üsteleyince o da anlattı. Bir kasaba zengininin oğluymuş. Bir dediği iki edilmezmiş. Tarlalar, hayvan sürüleri, mağazalar... Ortaokuldan sonra okumak istememiş.
Dönelim bakalım kendimize
BAY ÖKÜZ'LE BAY AHMET Bir zamanlar, ülkenin birinde bir Ahmet Bey varmış. Arpa, mısır, saman alışverişi yaparmış. Çok zenginmiş. Zenginmiş ama, har vurup harman savurmayı da sevmezmiş. Tutumlu bir kişiymiş. Karısı, bigün Ahmet Bey'e, - Çocuğun ayakkabısı eskidi. Yeni ayakkabı almak gerek... demiş. Ahmet Bey, karısına
ÜÇÜNCÜ NOKTA: İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir. "Tevekkeltü alallah" der, sefine-i hayatta kemal-i emniyetle hâdisatın dağlarvari dalgaları içinde seyran eder. Bütün ağırlıklarını Kadîr-i Mutlak'ın yed-i
Reklam
222 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.