Üsküdar Kitap Fuarı'nda standlar arasında gezerken kıymetli müellifimiz İskender Pala'yı tevafuken görmem neticesinde, okumak maksadıyla değil de sırf imza ettirmek için aldığım rastgele bir kitabıydı Kervan.
*
"Kervan yolda düzülür" demiş eskiler. Bu sözü kastettiği ikinci manasıyla değil de salt olduğu hâliyle dermeyân edecek olursak müşahhas misali olarak bu kitabı gösterebiliriz. Üsküdar'dan Resulullah'a kavuşmak ve hac fârizasını ifâ etmek üzere yola çıkan bir kafilenin içerisinde vukû bulan sevinçleri, kederleri, aşkları, ihanetleri, şecaatleri; kâh kendiniz baskına uğramış gibi korkuyla, kâh ihanete uğramış gibi teessürle(...) yaşayarak okuyabileceğiniz bir eser. Hüdayî'nin meczûbane alimlikleri/alimane meczublukları, Merkez Efendi'nin itidalli arifliği, kuşbazın ihaneti, Vahhabî'lerin sapkınlaşmış din görüşleri, her şeye rağmen pes etmeyen hacı adaylarının vuslata erdikleri anın muhteşem tasviri... Vakanivüs Yahya Efendi'nin gözünden...
"Sakın terk-i edepden kûy-ı mahbubî Hûda'dır bu
Nazargâh-ı İlahî'dir, Makam-ı Mustafa'dır bu! "