Az maaşlı okumuşun bilgisi, ayarı düşük altınlar gibiydi. Neticede, okumamış halkımızı temsilen Karagöz, aydın Hacivat'ı döverdi.
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Reklam
Adnan Menderes'in Atatürk İle Tanışması:
Nihayet Atatürk, Aydın'a gelir. Merasimlerle karşılanır. Şehirde ziyaret edebileceği her yeri ziyaret eder. Ama Halk Partisi merkezine uğramaz. Adnan Bey ve partililer, heyecanla onu beklerler. Pa­şanın, hatta akla gelmeyecek yerlere bile gittiği, fakat partiye uğ­ramayacağı anlaşılır. (Birkaç satır sonra) Fakat böyle bir hava içinde ve zoraki bir şekil icabı olarak baş­layan ziyaret, başka türlü bir yön alır. Ve Mustafa Kemal, Halk Partisinde, tam dört saat kalır... Daha ilk dakikalarda Adnan Bey, memleket meselelerine girmiştir. Ve bunlar Paşanın dikkatini çeker: Ziraat, kooperatifleşme, sanayiin kuruluşu, kredi işleri vesaire gibi hepsi de aktüel meseleler...
Menderes ile ilk görüşme
Merhum Adnan Menderes, Fethi Okyar’ın partisinde Aydın il başkanıydı. Etrafta tutulan bir genç olduğundan, Atatürk görüşlerini dinlemek için kendisini çağırtıyor. Birinci Cihan Harbi’nde yedek subaylık yapmış, konuşmasını bilen, İstiklal madalyası sahibi biri söz konusu. O da anlatmaya başlıyor ve memleketin zenginlik istediğinden bahsediyor. İktisadi girişim hürriyeti istiyor ve bürokrasi ve hükümetin müdahalelerinden şikâyet ediyor. Anlattığı şeyler malum. Atatürk’ün de ne düşündüğü malum ama Atatürk ondan bunları yazmasını istiyor ve Menderes bir sonraki seçimde mebus olarak meclise giriyor.
Sayfa 80 - E-kitapKitabı okuyor
Çin “Mimarlık El kitabı”, 1100 yılından beri, yani dokuz yüz küsur yıldır geçerli. Hiçbir imparator, merkezdeki ve yerel görevli, bu ilkelere aykırı işler yapılmasını emretmemiş. Gelelim bize diyeceğim, yüzüm kızarıyor. İmar Humması diye sahtekâr bir ad takılan 1956-57 yıkımlarında, başbakan Menderes, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları başkenti dünya müstesnası İstanbul'un, ciğerlerini yaran yabansı boyutlu caddeleri, yerinde parmağıyla gösteriyor ve cadde ona göre açılıyordu. Bir yandan yıkımlar yapılırken açılan yol, öte yandan imar planlarına işleniyordu.
Sayfa 64 - YKY, 2014Kitabı okudu
Merhum Adnan Menderes, Fethi Okyar’ın partisinde Aydın il başkanıydı. Etrafta tutulan bir genç olduğundan, Atatürk görüşlerini dinlemek için kendisini çağırtıyor. Birinci Cihan Harbi’nde yedek subaylık yapmış, konuşmasını bilen, İstiklal madalyası sahibi biri söz konusu.
Reklam
288 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.