235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyan yazmazsa, düşünen konuşmazsa… Yazı ne işe yarar?
Yazı neydi? Uygarlık tarihinde devletin, dolayısıyla bürokrasinin ortaya çıkışına eşlik eden bir icattı. İlk medeniyetlerin tapınaklarında üretim ve bölüşüm işlerini yöneten “din adamları” tarafından geliştirilmişti. Yaptıkları işin defterini tutmak, gerektiğinde hesap verebilmek için günübirlikliğe ve hafızanın zayıflığına meydan okumalarıydı.
Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin'e
Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin'eStefan Zweig · Can Yayınları · 20201,772 okunma
...
Sabri F. Ülgener
Sabri F. Ülgener
şöyle diyor: “Ortalama aydının kapitalizm hakkında bildikleri ucuz cep kitaplarının pek de ötesine geçmiş sayılamaz. Ama orası önemli değil! Önemli olan, başı sıkıştıkça kabahati götürüp boynuna dolayacağı suçluyu-nihayet- adıyla sanıyla tanımış olmanın rahatlığıdır. Buluş yeni değil; belki insanlık tarihi kadar eski: Tıpkı ilkel insanın taştan gövdeler yontup sonra da iblis diye karşısına geçip taşlaması ve taşladıkça rahatlaması gibi, çağımız entelektüeli de saldıracağı gövdeyi hem de açık kimliği ile teşhis edilmiş halde görmenin keyfi ve rahatlığı içindedir. Neye el atsa altında o her kötülüğün ve tersliğin başı olan suçluyu bulacaktır. Söz gelişi, çile çekmiş bir neslin acılarından mı söz edilecek? Kalıp hazır: “Bütün gençlik yıllarını kapsayan o insanlık dışı kapitalist büyümenin biçimlendirdiği… bir kuşak!” (Zihniyet, Aydınlar ve İzm’ler, s.109) Böyle bir zihniyet dünyasında, “insanlık dışı kapitalizm” ne demek diye soramazsınız, çünkü sıradan aydınlarımıza göre o artık kötülüğün tanrısıdır, iblistir ve de taşlanmayı hak etmiştir.
Mehmet Ocaktan
Mehmet Ocaktan
Kaynak: karar.com/yazarlar/mehmet...
Reklam
Türkiye aydınının zihinsel kodları Kartezyen dualite çıkmazı ile maluldür. Bu dualite birey-toplum, özne-nesne gibi sosyolojik kavramlar düzleminde görünürlük kazanırken esas itibariyle İslam-laiklik, Doğu-Batı, ilerici-gerici gibi düaliteler üzerinden dünyayı algılama, duyumsama ve anlama süreçleri işletilmiştir. Söz konusu dualiteler tarihsel Türk kimliği karşısında bir karşıtlık olarak konumlanmıştır. Aydının Türk kimliğine karşı görülen kin ve nefretini psikanalitik açıdan açıklayabileceğimiz gibi temelindeki sınıfsal çatışma da gözardı edilmemelidir. Sınıf farkı aydında çözülmesi zorunlu bir problem. Hedefinde yükseklere giderek itibar, şan, şöhret arayın aydın, sınıf atlanmanın veya daha doğrusu atlayabilmenin yolunu "muhalif duruş", "tarafsızlık" "insaniyetçilik” gibi kategorilerle kendi kanununu belirler ve tanımlar. Bu kategoriye katılmanın koşulu ise hetıı ana kültürel ve toplumsal kitleye (yani Türk toplumuna) ve resmi ideoloji olarak tasavvur edilen Türk milliyetçiliğine karşıt duruştur. Burada ifade ettiğim "karşıt duruş” bir eleştirel yaklaşım değildir. Yani Türk toplunıuııda sosyo-politik ve kültürel işleyiş mekanizmasındaki anti-denıokratik veya otoriter yapıların, Unsurların ortaya çıkarılması gibi bir işlev/misyon değildir. Bizatihi Türk toplumunun varoluşsal kimliğidir, hedefteki.
Sayfa 200Kitabı okudu
168 syf.
9/10 puan verdi
Bir Aydının Dünyası
Ercan Kesal Türkiye'de 2000’li yıllarla birlikte iz bırakmış önemli sanatçılardan birisi olarak görünüyor. Fakat esas mesleği hekimlik olan bir kişi. Dolayısıyla hekimlik, senaristlik, oyunculuk, yönetmenlik ve yazarlık gibi pek çok meziyeti bir arada bulunduran önemli bir entelektüel kimliği sergiliyor. Kesal'ın yayımlanmış kitapları
Cebimdeki Ekmek Kırıntıları
Cebimdeki Ekmek KırıntılarıErcan Kesal · Kronik Kitap · 2022383 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Kitabın bende merak uyandıran kısmı Atatürk’ün tavsiye ettiği bir kitap olmasıydı. Kitabın konusu, içeriği, anlatım tarzı gayet akıcıydı. Anlamını bilmediğim bir çok kelimeyi not aldım. Yazar Petrov’un Bulgar aydınlara ithafen yazdığı bu kitap onlar için ve hatta bu kitabı okuyan herkes için kılavuz niteliğinde. Kısaca kitapta anlatılan geride kalmış ve gerilemekte olan, salgın hastalıklar, yoksulluk, işgaller ve toplumsal eşitsizlik gibi refah düzeyinin altında olan, Finlandiya’nın topraklarına sahip çıkan güçlü halkı ve bir kaç aydının çabalarıyla ulus kimliğine sahip olamamış ülke; birlik beraberlik, ulusal bilinçle bu kimliği inşaa ediyor.Ve şuan günümüzde okuryazarlık oranı yüzde yüze varan,halkın mutluluğu ile bizlere örnek olan Finlandiya’nın “kuruluş” hikayesini masalcı üslubuyla her sayfada vurgulamış.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202297,9bin okunma
Önsöz İran düşünce tarihi, birbiriyle etkileşen muhtelif siyasi, dinî ve kültürel unsurları içinde barındıran uzun bir zaman kesitine işaret eder. Söz konusu süre zarfında bu unsurlardan bazıları etkisini yitirirken bazı temel inanç ya da düşünce içerikleri şekil değiştirerek de olsa varlığım sürdürür. İyilik ve kötülük arasındaki ikilem ya da
Sayfa 7 - IRAM YAYINLARI-01 ☪ Ekim 2019, Ankara
Reklam
117 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap, "aydın" olarak bilinen kimselerin toplumdaki duruşlarını irdeleyerek bir tanımını yapmakla başlıyor. İlk bölümde aydının kimliği, ne olduğu ve kimlere karşı olduğu betimlenirken, ikinci bölümde farklı yazarların yazmış olduğu eserlerden alıntı yapılarak, aydının bu kimliğini pekiştiren paragraflara bolca yer verilmiş. Size çok şey katacaktır, okunmalı.
Aydın Kimdir?
Aydın Kimdir?Hikmet Tan · Kum Saati Yayınları · 20126 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Emrah Serbes’in sözleriyle başlamak istiyorum. “İnsan kendi felaketini seçemez. Kendi felaketine aktif katılım içinde olabilir ama yine de onu seçemez. Yıkılmak için dizilen domino taşları gibiyiz. Biri gelir sana çarpar, seni yıkar ama onu da başka biri yıkmıştır. Biraz tepeden, soğukkanlı bir zaviyeden bakınca göze hoş gelen bir görüntü
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Parodi Yayınları · 2017221,9bin okunma
Aydının Kimliği:
Deneyimli, birikimli, ünlü, rütbeli (profesör, başyazar, orgeneral) olmak, aydın olmak demek değildir; kişioğlunda yukarıda saydıklarımın tümü biraraya gelse bile, aydın olmak için yeterli değildir bu. Peki nedir aydını aydın kılan ayırdedici özellikler? En klasik ölçülere başvurursak: Akıl yürütme, bağlandığı değerlere sahip çıkma, onlardan hareketle tavır alma ve doğacak sorumluluğu taşıma biçimidir aydını aydın kılan. Bütün bunların gereği olarak da, iktidarda olamaz aydın, sahici aydının konumu doğal bir biçimde muhalefettir. Bunu gündelik siyaset terimleriyle, bizde özellikle yıpranmış, içi boşalıp neredeyse anlamsızlaştırılmış iktidar/muhalefet kavramlarıyla sınırlandırmamak gerek kesinlikle: Ille de muhalif olan, kendini öyle olmak zorunda hisseden, bunun için de diyelim ki kendi desteklediği siyasal parti iktidara geçince hemen gözüne kestirdiği bir başka siyasal partinin saflarına geçen sado-mazohist bir yaratık değildir aydın. Muhalefetten anladığım başka birşey burada: Kendi desteklediği bir yönetimin doğru bulmadığı görüş ve eylemlerine ayak uyduramayan, karşı çıkan... kişidir aydın.
264 syf.
·
Puan vermedi
* Kitap yorumuna başlamadan önce Çetin Altan hakkında birkaç anekdot ile başlamak isterim. Türkiye'nin yetiştirmiş olduğu önemli kalemlerden biri olan Altan bunun yanında edebiyatçı köşe yazarı sıfatı taşıyan son temsilcilerindendir. Aynı zamanda dünyada en çok köşe yazısı yazmış yazarları arasında yer alır. ** Kitaba adını veren isim çok
Viski
ViskiÇetin Altan · İnkilâp Kitabevi · 1998133 okunma
Reklam
06.07.1995 Aziz Nesin Aramızdan Ayrıldı
“Devrim gerçekleşecektir. Türkiye’de bizim kuşak bunu belki görür, belki görmez. Ama bizler, mutlaka gerçekleşecek olanı bugünden görmenin mutluluğu içindeyiz…” Türkiye aydınlanma tarihinin önemli ismi, Aziz Nesin, yaşadığı dönemde hüküm süren gerici ve piyasacı düzene açtığı savaş ile hatırlanıyor, biliniyor… Nesin, yazarlık mesleğini, yüzünü
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.