Aydının özeleştirisi sürekli kendine dönük olmalıdır.
Bir örnek verirsek ırkçılıkla (emperyalizmin bir ideolojisi olarak) mücadelede antropolojik bilgilerimizden gelme evrensel gerekçeler yeterli değildir. Bu gerekçeler evrensellik düzeyinde inandırıcı olabilir; ama ırkçılık her gün karşılaştığımız somut bir tavırdır, bunun sonucu olarak, ırkçılığı kınayan evrensel söylemi içtenlikle savunurken, çocukluğumuzun uzantısı olarak içimizin derinliklerinde bir faşist olarak kalabilir, dolayısıyla da günlük yaşamımızda hiç farkına varmaksızın bir ırkçı gibi davranabiliriz.